Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Özellikle sosyal medyada 1 aydır Suriye’ye dair korkunç bir dezenformasyon dolaşımda.
Mesela Suriye’de azınlıkların ve özellikle de Alevilerin yaşadıkları yerlerde kan nehirleri akmıyor. HTŞ tarafından “Bütün azınlıklar yok edilecek, çocuk-kadın-yaşlı-erkek demeden bütün Aleviler bu topraklardan silinecek” denilip toplu katliam yapıldığı şeklindeki iddialar doğru değil.
HTŞ’nin yine azınlıkların ve Alevilerin yaşadıkları bazı köylerde silah vs. araması yapmak için evlere girerken izin istediklerini ve oldukça profesyonel davrandıklarını da yine o köylerde yaşayanlar anlatıyor.
Saldırıya uğrayan her Hristiyan ya da Alevi azınlıklardan olduğu için saldırıya uğramıyor. Bizzat azınlıkları da canlarından bezdiren çok sayıda uyuşturucudan adam kaçırmaya suça bulaşmış çete olduğu bir gerçek. Mesela en son Humus’ta Şuja Ali lakaplı bir adamı HTŞ’ye halk teslim etti. Yine sosyal medyada eski, içeriği çarpıtılmış, fotomontaj vs. çok sayıda iddia da dolaşımda. Bazı bölgelerde gerek aileler arasındaki husumetlerde ve gerekse kişisel intikam amaçlı saldırılarla başlayan gerilimlerde HTŞ azınlıkların dini liderleri ve önde gelen isimleri ile birlikte hareket ediyor.
Aslında verilecek örnek çok ancak kısaca Suriye’de ne çiçeklerin açtığı, herkesin mutlulukla coştuğu bir hava var ne de insanların sokaklarda parçalandığı kan revan bir manzara.