İktidara yakın medya kuruluşları İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İnanç Masası biriminde çalışan Fatma Yavuz’u hedef aldı. Bunun üzerine Yavuz, birkaç gündür ‘insafsız saldırıların hedefi olduğunu‘ belirterek “Bu bir güvercin tedirginliği yazısıdır. Bu sefer kimse duymadık, yetişemedik, bilemedik diyemeyecek!” diye isyan etti.
İçişleri Bakanlığı, İBB’de ‘bazı çalışanların terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğuna yönelik iddialar’ gerekçesiyle teftiş başlatmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sayı vererek, İBB’de çalışan 455 kişinin ‘terör bağlantısı’ olduğunu söylemişti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ysa, Soylu’nun suçlamalarına karşı “86 bin çalışanımız zan altında bırakılmıştır” demişti.
Bu tartışmaların yaşandığı sırada, iktidara yakınlığıyla bilinen medya kuruluşları İBB çalışanlarını hedef almaya başlamış, Yavuz’un daha önceki bir sosyal medya paylaşımı bağlamından koparılarak paylaşılmış, hedefe konmuştu.
Sosyal medyadan isyan edip yapılanın ‘çarpıtma ve hedef gösterme’ olduğunu dile getiren Yavuz, saldırıların devam etmesinden sonra “Bu bir güvercin tedirginliği yazısıdır” diyerek Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulundu.
İBB çalışanının paylaşımları şöyle:
- Birkaç gündür insafsız saldırıların hedefi oluyorum. Bu ahlaksızlığa susarak yanıt vermeyeceğim, aksine haykıracağım. Bu sefer kimse duymadık, yetişemedik, bilemedik diyemeyecek!
- Onlara cevap verme diyen dostlarıma saygı duymakla beraber katılmadığımı ifade etmek istiyorum. Bu topraklarda her haklıya sus tavsiyesi verilmesini eleştiriyor ve kabul etmiyorum. Susmayacağım!
- Bu iş birkaç trolün siyasi rant için yaptığı kötü ödev seviyesini çoktan aştı. Bu manşetin bu ülkede ne anlama geldiğini herkes gayet iyi biliyor. Rahmetli Hrant Dink’e da aynı itibarsızlaştırmayı yapıp katillere hedef yaptılar. Görüyorum ki bir arpa boyu yol almamışız.
- Boş ver demeyin kalbinizi kırarım. Neyi boş vereyim? Bu ülkedeki en trajik cinayetler paçavra gazetelerin, ahlaksız trol kalemlerin hedef göstermesi ile işlenmedi mi?
- Ne olması gerekiyor ciddiye almam için? Takvimin değil de New York Times’ın manşet atması mı? Şunu bilin ki bu işler hep ucuz insanlara, ucuz tetikçilere havale edilir. En saçma hedef göstermeler can alır bu ülkede.
- Bak Takvim Parçası! Ben bu ülkeye aşığım, Türk düşmanı olmam mümkün değil çünkü Türk’üm. Ermeniliğim Hrant’ın hikayesinin peşinden giderken yüklendiğim bir gönül kimliğidir. Bir daha bu ülkede Hrant’lar ölmesin diye çaba göstermenin bir ifadesidir.
- Müslümanlığıma gelince; Benim kimliğimi Allah’ın adaleti emrettiğine olan imanım inşa etti. Beni tanıyan herkese sorun,beş vakit namaz kılan, oruç tutan, ritüellere titizlikle bağlı olan bir Müslüman olduğumu söyleyecektir. Kimse Türklüğümü, Müslümanlığımı sorgulayamaz. Haddinizi bilin!
- Zaten bunu yapanların birazcık vicdanını olsaydı Noel’e katıldığım görüntüyü alıp abuk subuk şeyler yazarken bir önceki iletide cuma namazında olduğumu görür bir düşünürdü. Ben bin yıllık medeniyetin mirasçısı olan bir coğrafyanın evladıyım. Sadece kendi inancına değil, bütün inançlara saygı göstermenin, sevinçlerini, üzüntülerini paylaşmanın medeniyetin asgari gereği olduğunu bilecek görgüye sahibim. Bu açıdan her inanca, her kültüre saygı işle yaklaşır, anlamaya çalışır, güzel ilişkiler kurarım ama sadece kendi inancımın gereği olana taparım.
- Tapmak ile paylaşmak arasındaki farkı gayet iyi bilirim. Yüzlerce yıl birlikte hayatı paylaşmış insanları kimlerin, ne amaçla Noel baba bıçaklayacak hale getirdiğini de gayet iyi bilirim. Ben dinimi, dinini iktidarının arsası yapanlardan değil Yunus’lardan öğrendim: Yaradılanı severim Yaradan’dan ötürü…