Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde Kobani’ye yardım için gitmeyi amaçlayan gençlere bombalı saldırının ardından HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, “IŞİD’e karşı sus pus olanlar, sesini bile yükseltmeye cesaret edemeyenler, HDP’ye bile her gün tehdit savurup IŞİD’in başını okşayan Ankara’daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağıdırlar” açıklamasında bulundu.
Saldırı, ‘Dayanışmadan vazgeçin’ mesajıdır

Fotoğraf: ETHA
Yapılan yazılı açıklamada, bugün en az 28 kişinin öldüğü saldırı lanetlenirken, “Bugün Suruç’ta bir kez daha, insanlık onurunu yitirmiş barbarlık ve tecavüz ordusunun neler yapabileceğine tanıklık ettik. Özellikle de Rojava Devrimi’nin hemen yıl dönümü sonrasında ve Kobanê ile dayanışmak için yola çıkmış Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, Kobanê etrafındaki enternasyonal dayanışmanın kırılması çabasıdır. Bu, halklarımıza, Kobanê etrafındaki devrimci dayanışma ruhuyla kenetlenen yiğit insanlara ‘Bu dayanışmadan vazgeçin’ mesajıdır” denildi.
‘Ankara’daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağı’
Saldırının faili olarak IŞİD’in gösterildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: “IŞİD ve benzeri tecavüz ordularının destek aldığı bütün ülkeler ve rejimleri bu barbarlığın ortağıdırlar. IŞİD’e karşı sus pus olanlar, sesini bile yükseltmeye cesaret edemeyenler, HDP’ye bile her gün tehdit savurup IŞİD’in başını okşayan Ankara’daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağıdırlar.”
Barış bloğuna çağrı
HDP’nin demokrasi, adalet ve barış ilkelerini hayata geçirmede kararlı olduğu söylenen açıklamada, barış bloğunun yanında bulunma çağrısı yapıldı.
Açıklamada, “Bu tecavüz ordusunu kaypak Hükümet politikaları değil, halkların dayanışması durduracaktır. Biz herkesi, Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün yurttaşlarımız ve kardeşlerimizi IŞİD ve türevlerine karşı, Türkiye’de IŞİD zihniyetini savunan ve temsil edenlere karşı, IŞİD’e sessiz kalarak ya da doğrudan destek sunarak büyütenlere karşı barış bloğunda bir araya gelmeye çağırıyoruz” denildi.
‘Hükümet hesap vermek zorunda’
Hükümetin her türlü istihbarat ve güvenlik açığından sorumlu olduğunun altı çizilerek, “Geçiçi hükümet, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği tedbirlerini almak için, her türlü sorumluluğunu yerine getirmekle mükelleftir. PYD’ye karşı, orduyu ve on binlerce askeri sınıra yığarak sözde güvenlik tedbiri alan hükümet, Suruç’ta elini kolunu sallayarak bomba patlatanların siyasi olarak hesabını vermek zorundadır” açıklaması yapıldı.
‘Kendi güvenlik tedbirlerimizi almalıyız’
Açıklamada, HDP’nin ve sivil toplum kuruluşlarının da artık kendi güvenlik tedbirlerini alması gerektiği belirtilerek, şunlar ifade edildi:
“Halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir. Parti binalarımıza giriş çıkışlar, toplu eylem ve etkinliklerin yapıldığı yerler mutlaka özel olarak güvenliği sağlanan yerler haline getirilmelidir. IŞİD tecavüzcülerinin kurumlarımıza, halkımıza bu kadar rahatça ve pervasızca saldırmasının önüne geçecek tedbirler geliştirilmelidir. Yarın yapılacak MYK toplantımızda bu konu özel olarak ele alınacaktır.”
IŞİD’e karşı duran herkese çağrı
HDP Eş genel başkanlarının ortak açıklamasında, Suruç’taki saldırı sonrası Türkiye’de demokrasi, adalet ve barış ilkeleri etrafında bir arada durmak isteyen herkese çağrı yapılarak, “Bu tür saldırılara karşı birlikte neler yapabileceğimizi tartışmak isteyen bütün siyasi parti hareket ve gruplarla ortaklaşmaya hazır olduğumuz ifade etmek istiyoruz. Bir kez daha, yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımıza, kardeşlerimize Allah’tan rahmet, halklarımıza ve ailelerine başsağlığı diliyoruz” denildi.