EFE SÖNMEZ
Hayvan hakkı savunucuları, hayvanlara karşı suç işleyenlerin sadece para cezası ödeyip kurtulmalarını önlemek için daha ağır cezalar istiyor.

Fotoğraf: DHA
Sosyal medyada önceki akşam yayınlanan, Erzincan Orduevi’ndeki bir askerin kediye işkence yaptığı görüntüler dün gün boyu önemli gündem maddeleri arasında yer aldı.
İşkencenin ardından er gözaltına, sonra da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak hayvanseverlerin asıl dikkat çektiği konu, bu tür işkence ya da öldürme olaylarının ardından verilen hafif cezalar.
Türkiye’de hayvanların haklarını korumaya yönelik 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu bulunuyor. Kanuna göre öldürme ve işkence gibi suçlar da idari para cezasıyla cezalandırılıyor.
Sosyal medyada kampanya
Askerin kediye işkence görüntülerinin yayınlanmasının üzerine ‘#HayvanaŞiddetSuçtur’ etiketiyle Twitter’dan başlatılan kampanyada, hayvanlara karşı işlenen suçlarda cezaların artırılması talep edildi.
Cezaların artırılmasını isteyenler, bu tür olayların önüne ancak caydırıcı cezalarla geçilebileceğini düşünüyor.
‘Kabahat sayılması yetersiz’
Aydın Barosu Hayvan Hakları Komisyonu başkanı ve Hayvanlara Adalet Derneği yönetim kurulu üyesi avukat Ilgın İstenç Yalçınkaya da cezaların daha caydırıcı olması gerektiğini düşünenlerden.
Diken’e konuşan Yalçınkaya, mevcut kanunun hayvana eziyet, tecavüz ve hayvanı öldürme fiillerini ‘kabahat’ olarak kabul ettiğini, yalnızca idari para cezası öngördüğünü, bu nedenle de yetersiz bir kanun olduğunu söyledi.
Yalçınkaya, kanunun ‘hayvanat bahçeleri, kürk, deney, pet shop gibi hayvanlara sistematik işkence ve kötü muamelenin uygulandığı, yaşama haklarının gasp edildiği kurumlar’a yönelik herhangi bir yaptırım da içermediğine dikkat çekti.
Yasa başka bahara
Avukat Yalçınkaya, kanunla ilgili daha önce bir girişimde bulunduklarını da anlattı: “Hal böyle olunca, biz hayvan hakkı savunucuları olarak gerçek bir hayvan hakları yasasının yapılmasını talep ettik. Bu taleplerimiz bakanlık nezdinde karşılık bulmuş gibi göründü, basında da ısmarlama haberler yer aldı, ‘Petshoplarda hayvan satışı yasaklanacak’ gibi haberler yapıldı. Ancak bizim esas taleplerimiz göz ardı edildi. Petshop satışının değil, sadece petshoplarda kedi köpek bulundurulamayacağı, bunların fotoğraflarını içeren kataloglar bulunacağı, katalog üzerinden seçilerek satışın gerçekleştirileceği; sokaklardaki bütün hayvanların toplanarak şehir dışlarına bırakılacağı, ceza maddelerinin ise çok yetersiz düzeyde olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine bu yasanın yürürlüğe girmemesi için kampanyalar yürüttük, yoksa ciddi bir sokak hayvanı soykırımı yaşanacaktı. Şöyle ifade edeyim, Eyüp Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı yasa dışı toplama, yasal olarak yapılabilecekti. Geçtiğimiz yasama döneminin bitmesiyle birlikte anılan yasa tasarısı da kadük kaldı.”
Cezalar fazla bulunmuş
Avukat, 1,5 ay önce Türkiye Barolar Birliği (TBB) Hayvan Hakları Kurulu’yla birlikte, hayvanlara tecavüz, eziyet ve hayvanı öldürme fiillerinin Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması için dört maddelik bir yasa taslağını Adalet Bakanlığı’na ilettiklerini de kaydetti.
Yalçınkaya, görüştükleri bakan yardımcısının bütçe görüşmeleri nedeniyle bunu Ocak 2018’de gündeme alacaklarını söylediğini belirterek “Ancak cezaları çok fazla buldu. Bahsettiğim taslak Türk Ceza Kanunu’na dört maddelik bir ekleme yapılması şeklinde” dedi.
Hayvanseverler ne istiyor?
TBB’nin bakanlığa ilettiği ve hayvanlara karşı işlenen suçların ‘kabahat’ten fazlası olarak gördüğü önerileri şöyle:
* Sahipli veya sahipsiz hayvanları her kim kasten öldürürse üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
* Sahipli veya sahipsiz hayvanlara her kim kasıtlı olarak kötü davranır, acımasız ve zalimce işlem yapar, döver, aç ve susuz bırakır, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakır, bakımlarını ihmal eder, fiziksel ve psikolojik acı çektirir, hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlar, hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına müdahalelerde bulunur, hayvanlara tecavüz eder, işkence yapar, sağlık nedenleriyle gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirir, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler verirse iki yıldan beş yıla kadar hapisle cezalandırılır.
* Hayvanları başka bir canlı hayvanla dövüştürenler iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
* Sahipli veya sahipsiz hayvanların her kim ölümüne yaralanmasına kalıcı olarak beden bütünlüğünün bozulmasına taksirle neden olursa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
* Hayvanlara karşı yukarıda sayılan suçları işleyen kişiler çocukların bulunduğu ortamda, okul kantini ve servislerinde, hastane ve sağlık kuruluşlarında çalıştırılamaz.
Hükümet ne düşünüyor?
Son yıllarda iyiden iyiye görünürlüğü artan hayvana şiddet haberleri ve bununla birlikte kamuoyu oluşması, hükümeti de birtakım girişimlerde bulunmaya zorladı.
Ancak şimdilik bunlar ‘söz’ niteliğinde.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, geçen günlerde hayvanları eziyet ve işkenceyle öldürme eylemlerinin daha ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına yönelik yeni bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıklamıştı. Buna göre suçun üç yıl üste hapisle cezalandırılması gündemde.
Şu an TCK’nın 151’inci maddesi, hayvanları öldürme suçunu sadece sahipli hayvanların öldürülmesi ya da sahipli hayvana eziyet edilmesi durumunda ‘haklı bir sebep olmaksızın mala zarar verme’ kapsamında hapisle cezalandırıyor.
Sokak hayvanlarının öldürülmesi ya da işkence edilmesiyle ilgili düzenleme bulunmuyor.
Birkaç örnek…
Yurdun her bölgesinden neredeyse her gün hayvanlara karşı işlenen bir suçun haberi geliyor.
Antalya’da bu yıl ağustos ayında aracıyla kasıtlı olarak çarparak bir köpeği öldüren adama 1097 lira para cezası kesildi.
Tekirdağ’da ise köpeğini aracının arkasına bağlayarak işkence yapan kişi 526 lira ödeyip ‘ceza’sını çekmiş oldu.
Yalova’da Şubat 2015’te sahipli iki köpeği öldüren kişiye ‘mala zarar verme’ suçundan 2 bin 400 lira para cezası verildi.
Ne var ki öldürülen 16 sokak köpeği için işlem yapılmadı…