Görünen o ki Türkiye turizmi bu sezon oldukça zor günler geçiriyor. Bin TL’ye lahmacun, bin beşyüz TL’ye şezlong kirası derken başta Bodrum olmak üzere pek çok turistik bölge müşterisizlikten kan ağlamaya başladı. Yunanistan ve Türkiye arasında uzlaşılan günlük vize uygulamasıyla parası olan herkes Yunanistan’a tatile gitmeye başladı. Yunan adalarında Türkçe menülerden, iyi muameleden, dostça ağırlanmaktan, kazıklanmamaktan müteşekkir olan milyonlarca Türkiyeli var artık.
Yunan halkı da bu durumdan memnun. Üstelik son yıllarda Yunanistan’da Türkçe diziler izlenme rekorları kırıyor, mekanlarda Türkçe müzik çalınıyor, iki toplumun benzerlikleri yeniden keşfediliyor. İnsanlar yeniden tanışıyor, dostluk köprüleri kuruluyor, binlerce Türkiyelli Yunanistan’da mülk ediniyor, altın vize hakkını kazanmaya çalışıyor. Mevzu siyasete geldiğinde hem oralara tatile giden Türkiyeliler ekseriyetle Erdoğan’dan şikayetçi, hem Yunanistan’da onları ağırlayanlar sağcı Yunan hükümetine mesafeli duruyor.
Gezi direnişinden bu yana politik sebeplerle ülkeden çıkan aydınların önemli bir kısmı Yunanistan’da yaşamını sürdürüyor. Akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler, sivil toplumcular ülkeden kaçmak zorunda kalıp Yunanistan’a iltica ettiler. Oralarda muhataplarıyla ortak projeler geliştirdiler. Her alanda üretimler yaptılar, ortak dükkanlar açıldı, evlilikler, komşuluklar yaşanıyor.