ALİ DAĞLAR
Şişli’deki Ayazağa’da 13 yıl önce ‘İstanbul’un Eyfel Kulesi’ni yapıyoruz’ tanıtımıyla başlatılıp imara aykırılık iddiasıyla mahkemeden iki, İstanbul siluetini deldiği iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nden beş kez dönen Hattatlar’a ait ‘Diamond of İstanbul’ projesinin önü yeni ÇED’le açılıyor.

Fotoğraf: Sarıyer Gazetesi
Hattat grubundan Hema Endüstri’nin 2003’te, Ayazağa’da yapımına başladığı ‘Diamond Of İstanbul’ projesi son olarak imara aykırılıklar yüzünden mahkemece durdurulunca, 2009’da yarım kalmıştı. Ancak şirket projeyi revize edip 28 Aralık 2015’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED için başvurdu. 6 Ocak 2016’da ÇED izni çıktı.
‘Tecavüz nasıl çözülecek’

Fotoğraf: Arkitera
Avrupa’nın en yüksek binası olacak 270 metrelik kuleye karşı hem İBB Meclisi’nde hem adliyede mücadeleyi sürdüren CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, yeni ÇED izni üzerine, meclise verdiği soru önergesinde, “Proje için alınan beş yıllık inşaat ruhsatı süresi aşıldı. Geçen sürede plan düzeltilmediği için ruhsat artık geçersizken, yeni izinle çekme mesafelerindeki tecavüz nasıl çözülecek? Bu yükseklik İstanbul siluet planlarına da aykırı” dedi.
11 bin 30 metrekarelik alanda, 194 bin 908 metrekare inşaat alanına sahip, 53 kat, 270 metre yükseklikte tasarlanan proje, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek binası olarak ‘Türkiye’nin Eyfel Kulesi’ iddiasıyla tanıtılmıştı.
Üç blokta 380 odalı otel, 90 rezidans, 57 bin 90 metrekarelik AVM, 578 ofis, 1400 araç kapasiteli otoparktan oluşan projenin 2016’da ruhsat alınıp 2019’da tamamlanması planlıyor. Projenin iptali için Sağ ve yine CHP’li İBB Meclisi üyesi Dursun Çaltı’nın açtığı iptal davası sürüyor.
‘İstanbul yeterince katledildi’

Hüseyin Sağ mücadelesini sürdürüyor.
2009’dan beri yarım kalan ve bölgede bir hayalet gibi yükselen projeyle ilgili yeni ÇED içni sonrası projeyi soru önergesiyle meclise taşıyan Sağ, “Burada bir hile var ve bir çıkış aranıyor. İstanbul yeterince katledildi,2003’te başlayan rantı mutlu sona kavuşturmak bize nasip olmasın” dedi.
Sağ “Bu bina yıllardır açıkta, korozyona uğramadı mı? Para cezası ve yıkım kararları neden uygulanmamış? Altı senedir işgalli değil, elektriği, suyu, doğalgazı bağlı değil, hemen yıkılabilirdi. Zabıt tutulmuş binaya ÇED müracaatının anlamı ne?” diye sordu.