Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, bölgede dinamit benzeri patlayıcılarla yıkım gerçekleştirildiğini, bunun da titreşim yayarak tarihi yapılara zarar verdiğini bildirdi.
Facebook hesabından yazılı açıklama yapan girişim, Ağustos 2016’da Devlet Su İşleri’yle (DSİ) yüklenici firmanın projenin sözleşmesini imzaladığını ifade etti.
Anlaşma kapsamında 24 kayanın düşürüleceğini, Saha, Dere, Dicle ve Şaab vadilerini kapsayan yaklaşık 4.75 milyon metreküp dolgu inşaatı yapılacağını anlatan girişim, projenin firmanın iflas etmesi üzerine durduğunu kaydetti.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 2 Haziran’daki ziyaretinde bölge için yeni bir sözleşmenin imza aşamasında olduğunu söylediğini anımsatan girişim, açıklamanın ardından Hasankeyf’te çalışmaların başladığını belirtti.
Kayalar düşürülüyor
Kalenin iki tarafındaki vadilerde bulunan mağaralara dolgu çalışmasıyla birlikte ‘tehlike arz eden kayalar’ın düşürülme çalışmalarının devam ettiği bilgisini veren girişim, “Resmi yetkililer yaklaşık 210 mağaraya dolgu yapılacağını açıklamışlardır. Dolgu yapılacak mağaralara ek olarak kanyon ve vadilerde çok sayıda mağara da sular altında kalacaktır” dedi.
Çalışmalara itiraz var
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, açıklamasında çalışmalara dair şunları kaydetti: “Yapılacak çalışmalarda tehlike arz eden kayaların düşürüleceği söyleniyorsa da yerinde yapılan inceleme ve gözlemlerde tehlike arz etmeyen ya da düşme ihtimali az olan kayaların da düşürülmeye çalışıldığı görülmüştür. Bu kayaların düşürülmesi çalışmalarında dinamit tarzı patlayıcılar kullanılmaktadır. Bu patlamalar diğer kayalarda da titreşimlere neden olmakta, kalenin doğal yapısı bozulmaktadır. Patlamalardan dolayı oluşan ses yerel halkta -özellikle çocuklarda- korkuya neden olmaktadır. Bunun yanında kayaların düşürülmesi çalışmalarında oluşan toz-duman esnafların da çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca kayaların düşürüldüğü yerlerde kilise kalıntıları ve eski kayadan yapılmış şaraplıklar bulunmaktadır. Düşen kaya parçaları kilise kalıntılarına ve şaraplıklara geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.”
‘Turizmi canlandırmayacak’
Eko-sistemin üzerine kurulmuş kale mağaraları, kuyuları ve gizli geçitleri bulunan bir yer olan vadinin etrafının çevrilemeyeceğini anlatan girişim, şu itirazlarda bulundu: “Kale altı ve üstü kireçten oluşan bir yapıdır. Etrafı betonla çevrilirse bile su sızacaktır. Ayrıca Hasankeyf’in kale yapısı yumuşak olduğu, baraj gölü yükselmekle beraber suyla temas edilmesi halinde aşınmanın ve bunun da büyük ihtimalle yeni yıkımlara neden olacağı bilinmektedir.”
Girişim, bölgenin betonla izole edilip yapılmak istenen antik limanın turizmi canlandırmayacağını savunarak şu iddiada bulundu: “Bu projeyle binlerce yıllık tarih, yaşanmışlıklar kaybolacaktır. Bu proje bilimsel olmadığı gibi kültür varlıklarını koruma kanununa uygun değildir.”