İtalya’da hükümetin önerdiği anayasa değişikliği halkın çoğunluğu tarafından reddedilince Başbakan Matteo Renzi istifa etme kararı aldı.
Referandumda başta meclisin yasama sürecinin hızlandırılması amacıyla senatonun üye sayısı ve yetkisinin tırpanlanması olmak üzere bir takım anayasa değişikliği önerileri oylandı. Halkın yaklaşık yüzde 60’ı ‘Hayır’ oyu kullandı.
AA’nın haberine göre sonuca dikkat çeken İtalyan lider, “Hayır cephesi kazandı. İtalyan halkı, açık konuştu. Bu net bir yenilgidir. Sorumluluğu üstleniyorum” dedi. Renzi, “Yarın öğleden sonra bakanlar kurulunu toplayacağım, ardından da cumhurbaşkanına çıkıp hükümetin istifasını sunacağım” diye konuştu.
DHA’nın haberine göre de İtalyan lider, ülkenin iyiliği için elinden geleni yaptığını, ancak bunun anlaşılmadığını savunarak pişmanlık duymadığını söyledi.
Önerilen değişikliklerden biri de senatör sayısının azaltılmasıydı. Renzi, senatörleri kastederek gülümseyip, “Onları koltuğundan etmek isterken kendi koltuğumdan oldum” dedi.
Top cumhurbaşkanında
Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Renzi’nin istifasını kabul etmeyerek, hükümet kurma görevini iktidardaki Demokratik Parti’den (PD) başka bir isme verebilir. Mattarella’nın teknokratlar hükümeti kurulmasını ya da erken seçime gidilmesini isteme yetkisi de var.
Anayasa reformunun reddedilmesinin, bir hükümet krizine ve mali piyasalarda aşırı dalgalanmalara yol açmasından kaygı duyuluyordu.
İtalya AB’nin en büyük üçüncü ekonomisi.
Nitekim Reuters’in haberine göre Renzi’nin açıklamasının hemen ardından uluslararası piyasalarda avro, dolar karşısında iki yılın en düşük noktasına geriledi: 1.0505.
Populizm ve otokrasi tehlikesi
Söz konusu anayasa değişiklikleri parlamentonun her iki kanadından da geçmiş, ancak referanduma gidilmesine karar verilmişti.
Renzi, siyasi geleceğini İtalya’nın Avrupa Birliği’ndeki (AB) konumunun kaderini de etkileyecek referanduma bağlamış, önce halka bunu kabul ettiremezlerse istifa edeceğini söylemiş, ancak daha sonra geri adım atmıştı.
Muhalefet, referandumdan ‘Evet’ çıkması halinde merkezi hükümetin yetkilerinin aşırı artacağı teziyle, ‘otokrat’, ‘tek adamlı’ bir yönetimle karşı karşıya kalacaklarını savunuyordu.
‘Evet’çiler ise ‘Hayır’ oylarının çoğunlukta olması halinde, ülkenin istikrarsızlığa düşeceği ve avrodan çıkma yanlısı, popülist Beş Yıldız Hareketi’nin iktidarıyla karşı karşıya kalınacağı öne sürüyordu.
Değişiklik önerileri
Ülke tarihinin en kapsamlı anayasa değişikliğini öngören paketle, 1948′ tarihli anayasanın 139 maddesinden 47’sinin değiştirilmesi hedefleniyordu. İtalya, parlamentonun alt kanadı temsilciler meclisi ve üst kanadı senatonun aynı işlevi gördüğü nadir ülkelerden. Reformun en önemli maddesi, parlamentonun üst kanadı senatonun sandalye sayısının 315’den 100’e düşürülmesini ve yetkilerinin azaltılmasını öngörüyordu.
Mevcut sisteme göre hükümetler, hazırladıkları yasa tasarılarını hem temsilciler meclisi hem de senatoda onaylatmak zorunda.
Bu zorunluluk, hükümetlerin faaliyetlerini ve kanun çıkartmasını güçleştiriyor.
Renzi’nin amacı
Renzi, ülkeyi daha iyi yönetilebilir hale getirmek, yasama sürecini hızlandırmak ve siyasi istikrar bakımından değişikliklerin kabul edilmesi gerektiğini savunuyordu.
Parlamento ve bazı devlet dairelerinde kesintiye gidilerek toplam 500 milyon euro tasarruf yapılması, bölgesel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanması gibi değişiklik önerileri de söz konusuydu.
İtalya’da siyasi krizler neticesinde 70 yılda 63 hükumet değişti.