Gezi protestolarını şiddetle bastırmaktan yolsuzluk dosyalarını mahkeme süreçlerini ilga ederek kapatmaya, büyük kentlerdeki tedhiş saldırılarını tüm muhalefeti baskı altında tutacak bir kaldıraca çevirmekten seçim kurallarını oylama sürerken çiğneyip hatta sonuçları tanımamaya varan çeşitli araçlarla sürdürülen bu olağanüstülük, etrafında birleştirdiği yeni ittifak güçleriyle birlikte iktidarda kalmanın temel zeminiydi. Her defasında daha büyük bir cüretle ve daha büyük hukuksuzluklarla tahkim edilen bir cebren iktidar… Dağhan Irak, 15 Kasım günü diken.com.tr’de yayınlanan yazısında, bu durumu ‘yenilgiyi ötelemek’ olarak adlandırdı: “Siyasi iktidar 2013’ten beri hem yenilgiyi öteliyor hem de bir yandan el yükseltiyor.”
Çok doğru. Dağhan Irak’ın ‘el yükseltmek’ olarak adlandırdığı bu olağanüstülük, ‘yenilgiyi öteleme’nin ve iktidarda tutunmanın mümkün olan tek yoluydu da aslında. Derme çatma da olsa inşa edilen yeni rejimin özü, her defasında el yükseltme gözü karalığında bir şiddete dayanıyordu.