20 yıl boyunca kulak vermediği insanlar mecburen görüş açısına girmişe benziyor.
Başta inanç olmak üzere fikir, düşünce, yaşam tarzı olarak kendi değerlerini her şeyden üstün tutan, herkesi de zorla aynı çember içine tıkıştıran bir üstten bakış Erdoğan’ın siyasi kimliğinin vazgeçilmezi. Ülkenin rotasının yaralı demokrasiden, tek adam rejimine kayışı da bu tavrın halkın çoğunluğu tarafından sorunlu görülmemesiydi. Ancak bugün, dünkü seçimlerin sonuçları elle tutulur düzeye ulaştı. Bir zamanlar ihmal edilmiş, hatta inançları meydanlarda yuhalatılmış insanlara yüz dönmek yeterli bir strateji olmadığı gibi, toplum farklı inanç ve düşüncelerin devlet-iktidar eliyle ötekileştirilmesinin, dışlanmasının sebep olduğu sosyal, ekonomik ve kültürel yıkımı deneyimlemekte. Erdoğan’ın cemevi ziyaretini yeni bir dönemin işareti olarak değerlendirebilmek için çok zor başka bir şeye ihtiyacımız var; Erdoğan’ın ‘yeni’ olmasına…