Hedef haline getirmenin sonuçlarını saymaya da gerek yok.
Hrant Dink’in nasıl itinayla hedef yapıldığını biliyoruz.
Nedense aniden MGK gündeminden düşen “misyonerlik” başlığının üzerinin çiğnenmesinden hemen sonra Rahip Santoro’nun nasıl öldürüldüğüne, Malatya Zirve Yayınevi çalışanlarının nasıl katledildiğine tanıklık ettik.
Cumhuriyet tarihi, hedef gösterilen ve nasılsa aniden ortaya çıkan aşırı hassas ve duyarlı katillerin cinayetleriyle dolu…
Bütün bu eylemlerin failleri arasındaki benzerliklere bakarsanız, MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin açıklamasının neden bu kadar tehlikeli olduğunu da anlarsınız…
…Ancak MHP’nin de açık seçik ne istediğini belirtmesi lazım bu listeyi açıklarken…
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş gibi bir isim Ankara’nın göbeğinde öldürülecek, azmettiriciyi eski MHP Milletvekili koruyacak, bilirkişi raporundan Ülkü Ocakları’nın Ateş’in açık adresleri ve konumunu düzenli olarak emniyetten öğrendiği bilgisi çıkacak, milletvekilleri bunları yazan gazetecileri aralıksız tehdit edecek ve bunlar haber olmayacak mı, yapılmasın mı?
Zaten dokunulmaz olan MHP, bu işlere karıştığı savcılığın hazırlattığı raporla ortaya çıkan isimler için başka türlü bir ayrıcalık daha mı istiyor? Neden bu işin aydınlatılması için çaba göstermek yerine, ilk günden itibaren aydınlatmaya çalışanlarla meselesi var?