• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Geçmişin Gölgesi

20/04/2025 16:37

H. AYHAN TİNİN

Sanat da var / Tiyatro

insanatinart@gmail.com


Ahlakı belirleyen senin adaletin mi?

Adaleti belirleyen senin terazin mi?

Terazinin ölçütü yaşama mı hizmet ediyor? Ölüme mi?

Bu hafta prömiyerini yapan İstanbul Şehir Tiyatroları’nın ‘Geçmişin Gölgesi’ oyunu; perde kapanırken zihninizi yumruklayan bu sorularla baş başa bırakıyor sizi…

Uzun süredir bu kadar heyecan veren bir oyun izlememiştim.

Usta Oyuncu-Senarist-Yazar Macit Koper’in kaleminden çıkan oyun metni, sürekli yükselen bir duygusal çatışmanın eşliğinde; izleyiciye hem yakın tarihimizde hem de insan davranışlarının gölgeli dehlizlerinde bir yolculuğa çıkartıyor.

Tek perde olarak sergilenen oyunda zamanın nasıl geçtiğini anlamak mümkün değil.

Yüzleşmek zordur.

Gençliklerinin sokaklarında bütün duvarlar yıkılırken geriye kalan iki adam, arkalarında bıraktıkları insan enkazları üzerinden bir yüzleşmeye girerler.

Her ikisi de kendi ahlaki terazilerinin hassasiyetine ve adaletine iman etmiştir.

Ancak oyun sonunda hakikatin tek bir yargıcı kalır geriye; seyirci!

Oyunun yönetmenliğini üstlenen Barış Dinçel doğal olarak dekor sorumluluğunu da üstlenmiş. Oyun sonunda prömiyer gecesine özel olarak sahnede konuşmasında, Şehir Tiyatroları’ndan ‘Darülbedayi’ diye bahsetmesine bayıldım, içim titredi.

Çünkü ‘Darülbedayi’ eski bir isim değil. Bir kültür, bir bellek, bir anlayıştır. Günümüzde yaşatılmasına olan ihtiyaç da çok ama çok fazladır.

Barış Dinçel tertemiz bir oyun yönetmiş. Metnin yapısıyla uyumlu bu sahne yönetiminde gerilimin en sakin sahnelerde bile düşmesine izin vermeden finale ulaşıyoruz. Aynı zamanda öykünün geçtiği atölye-depo alanının dışına konumlandırılan sokak ve sahnedeki oyuncuların o sokakla ilişkisinin, aynı zamanda gerçek dünya ile ilişkisini imlediği jestler; seyirciyi kurmaca izlemekten çıkartıp, Piscator tiyatrosunu anımsatan bir yoruma ve algıya taşıyor.

Böylelikle özellikle oyunun geçtiği yılları yaşamış ya da izlemiş veya okumuş seyircinin belleğinde birtakım hikâyeler akarken, sahnede ayrı bir öykü akıyor.

Gelelim oyunculara. Hep söylediğimiz; tiyatro kollektif bir olaydır.

Bir tek iyi ile sahnenin namusu kurtulmaz. Ahmet Saraçoğlu ve Bahtiyar Engin, deyim yerindeyse sahnede döktürmüşler.

Bir işkenceci ile bir işbirlikçinin beden dillerinden, ses tonlarına hatta en küçük jest ve mimiklerine kadar sindirilmiş kişiliklerini sahneden salona öyle bir yansıtıyorlar ki, hayran olmamak elde değil.

Belli ki her iki oyuncu da oyunu çok sevmiş, içleri sıra öykünün sahnede görmediğimiz öncesi ve sonrasına ait zamanları zihinlerinde çok iyi resimleyip yaşamışlar.

Ancak dramatik yapıyı seyirciye bu denli güçlü aktarırken Macit Koper ustanın ‘göstermeci’ metninin yorumunu da gözden kaçırmamışlar. Yani seyircinin hikâyenin hem içinde hem dışında kalarak izleyeceği bir oyun olmuş.

Tabii ki ayrıca adını sayamadığımız, oyunda emeği geçen herkes var olsun.

Ancak ayrı bir teşekkür; İstanbul Şehir Tiyatroları, Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’e ayrılmalı. Yaşamla ilişkisi bu kadar sıcak bir oyunu repertuara almakla harika bir karar vermiş.

‘Geçmişin Gölgesi’ oyun metninde ustaca yerleştirilmiş eşiklerde, her defasında karakterlere bir şeyler eklenerek ya da azalarak fakat hep yeni ve güçlü sorular ortaya koyarak ilerleyen bir oyun. İzlenmeyi hak ediyor.

Bugünlerde insanlık tarihi gözlerimizin önünde büyük değişimlerden geçiyor gibi…

Oysa şiddet, insanın kibirli doğası ve kültürel işkence araçları hiç değişmiyor.

 Hannah Arendt’ın unutulmaz ‘Kötülüğün Sıradanlığı’ yapıtı her gün yeniden hayatımıza sızıyor.

Belki de ışıklar çoktan söndü. Cep telefonlarından yayılan ışık kocaman bir aldatmaca… Karanlık hızla yayılıyor.

‘Geçmişin Gölgesi’ bugünün üzerine düşüyor.

Kategori:Sanat, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Zelenski ateşkese hazır: Görüşmeler için Vatikan ve Türkiye'yi değerlendiriyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’a müzakerelere hazır olduklarını söyledi.

'Altın kalpli' katil balinalar, pilot balina yavrularını evlat ediniyor

Bilim insanları katil balina sürülerinin pilot balina yavrularını evlat edindiğini keşfetti.

Trump: Vatikan, Rusya-Ukrayna müzakerelerine ev sahipliği yapabilir

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin çok iyi geçtiğini ve Rusya-Ukrayna müzakerelerinin hemen başlayacağını açıkladı.

Eski Deva Partili vekil Seda Kâya Ösen CHP'ye katıldı

DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir milletvekili Seda Kâya Ösen CHP’ye katıldı.

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Tarihin bazı anları vardır; sadece bir milletin yönünü değil, ruhunu da değiştirir.
19 Mayıs 1919, işte tam da böyle bir andır.

DEM Parti: İmralı heyetinde Önder yerine yeni bir ismin yer alacağı bilgisi doğru değil
Sağlıkta şiddet münferit değil yapısal sorun

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 758 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Şükrü Hatun: Sokaklarda şişmanlık taramasının iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum

Aziz Çelik: Genç istihdamı ve genç işsizliğine ilişkin tablo giderek vahim bir hâl almaya başlıyor

İpek Özbey: Ülkenin geleceğinin emanet edildiği gençler hangi sorunlarla mücadele ediyor?

Müjdat Gezen: Sakın bu şarkıyı yasaklamasınlar?

Orhan Bursalı: Yaşasın 19 Mayıs, yaşasın gençlik

İbrahim Kahveci: Görüntüde büyüyoruz ama gerçekte fakirleşiyor

Abdulkadir Selvi: 'Bir oy CHP'ye, bir oy HDP'ye' derken PKK'nın Lozan'la ilgili değerlendirmelerinden haberiniz yok muydu?

Murat Muratoğlu: Türkiye'de enflasyonun asıl dümeni siyaset rüzgarıyla döner

Deniz Zeyrek: 500 milyon liralık bu kamu zararının hesabı sorulmayacak mı?

Saygı Öztürk: 'PKK'nın silah bırakması' tartışmaları

Erdal Sağlam: 19 Mart krizinin ekonomide yarattığı tahribatın etkisi devam ediyor

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×