IŞİD’e karşı, havada ve karada savaş, kapımızda, sınırımızda, yanı başımızda… Savaşın kaçınılmazlığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’da görüyorlar, kabul ediyorlar. Türkiye, gerek Suriye ve Esad, gerekse de, Irak ve Maliki konularında haklı çıktı. Amerika, Avrupa, uluslararası toplum, “Esad’sız Suriye” olgusunun, Suriye ve Bölge istikrarı için daha olumlu olacağı düşüncesine bugün geldiler.
PYD, Türkiye ile birlikte hareket etmenin, Kürt halkı ve kendisi için daha doğru karar olduğunu bugün fark etti. Türkiye, PYD’den, Esad’sız Suriye sürecine katılmasını istiyor, ki bunda da haklı. Bununla birlikte, çözüm sürecinin ana fikrine uygun olarak, ve dış politikada ahlaki olmanın gereği olarak, Türkiye, IŞİD’e karşı, başta Kobani, Kürt halkını korumak, ve Kürtlerle birlikte hareket etmek, işbirliğinde olmak yolunu tercih etmeli.
IŞİD, Türkiye için, güvenliğimiz için, iç barışımız için, siyasi, ekonomik geleceğimiz için, ve bölgedeki ve dünyadaki konumumuz için büyük bir risk, büyük bir tehlike. IŞİD, “terör-devlet inşası ekseni”nde hareketiyle, Türkiye’yi girmemesi gereken bir savaşa itiyor. Çok kritik günlere girdik…