Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Darbe, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK’i) yasakladı… Fakat Türk- İş sadece yasaktan muaf olmuyor… Konfederasyonunun genel sekreteri Sadık Şide cunta hükümetinin Çalışma Bakanı oluyor… Konfederasyon başkanı İbrahim Denizcier, Cunta lideri Kenan Evren’e destek mesajında: “Milletin bağrından çıkan ordumuzun tam bir bütünlük içinde milletimize huzur ve güven veren bu davranışının milletimiz ve memleketimiz için hayırlı olmasını temenni ile Türk-İş topluluğu adına saygılarımı arzederim” diyordu… “Milletin bağrından çıkan ordu” tam bir devlet terör rejimini dayattı… O tarihten sonra tüm sınırlı kazanımlara savaş ilan edildi…
Sendikalardaki yozlaşmanın başlıca nedeni profesyonelliktir. Herhangi bir işçi örgütüne [ve sol örgüte] profesyonellik girdiği anda o örgüte öldürücü bürokrasi virüsü da nüfûz etmiş demektir. Mesleği sendikacılık olan biri için asıl kaygı, kendi konumunu, statüsünü ve çıkarlarını güvence altına almak, velhasıl iktidarda kalmaktır. Sendika büyüdükçe bürokrasinin gücü de artar.
Marx, Paris Komünü’yle ilgili bir yazıda, sendikalardaki bürokratik yozlaşmaya karşı iki önlem önermişti: İşçi örgütünde profesyonel olarak çalışanlara kalifiye bir işçinin ücretinden fazla ücret ödememek ve sendika yöneticilerinin iki yıldan fazla profesyonel olarak çalışmasını izin vermemek, rotasyon yoluyla bürokratik bir kastın oluşmasını önlemek… Bugünün dünyasında bu önlemlerden birincisinin etkinliği tartışmalıdır. Zira o dönemde ortalama işçi ücretleri sefalet ücretleriydi, bugünkü seviyelerin çok altındaydı. İkincisi, sendika yöneticilerinin geliri sadece aldıkları ücretten ibaret değildir. Sendikanın kaynaklarını ‘kollektif’ olarak tasarruf etme hakkına sahip oldukları için, hayat standartları sıradan işçiyle karşılaştırılamayacak kadar yüksektir. Sendika fonlarını kolektif olarak kullanarak reel gelirlerini yükseltmenin yolunu buluyorlar. İkinci önlem daha etkili gibi görünse de bir başına bürokratik yozlaşmayı önlemenin garantisi değildir.