Türkiye bu cehennemden nasıl kurtulacak?
Tabii ki siyaset kurumu eliyle.
Ama siyaset kurumu da cehennemin bir parçası olmuş ise… O zaman ne yapacağız?
Siyaset kurumu dediğimizde ne anlıyoruz? “Devletin kamu düzenini sağlama, ülke ve insan yönetimini gerçekleştirme görevini yerine getiren bir kurum” değil mi?
Hangi kamu düzeni?
Hangi ülke yönetimi?
Hangi insan yönetimi?
Küresel uyuşturucu baronlarının mekân tuttuğu, hukukun yargı tarafından katledildiği, ülkenin tüm dünya göstergelerinde sürekli geriye kaydığı, insanların sefalet içinde çırpındığı bir ülkede demokratik ve sağlıklı bir siyaset kurumundan nasıl söz edebileceğiz?
Bütün partilerin topluca oy kaybettiği bir ülkede demokratik kurtuluş için önce siyaset kurumunun demokratikleşmesi gerekiyor.
Siyasette bir taraftan çatışan fikirler, farklı istekler ve birbirine zıt çıkarlar bulunur… Diğer taraftan insanlar ortak kurallar çerçevesinde, barış içerisinde yaşamaya, iş birliği yapmaya ve uzlaşmaya çalışır.
Zıt çıkarlar ve barış içinde uzlaşma… Bu çelişkili duran hedefleri, demokratik yarışma kuralları ahenkli bir hale getirir.