Gazeteci Fehmi Koru, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayacağını açıklamasının ardından seçime ülkedeki siyasi kutuplaşmayı bire bir yansıtacak parti adaylarıyla gidileceğini yazdı.
Erken seçim kararı alındığından bu yana cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağı tartışılan Abdullah Gül, dün yaptığı basın açıklamasında, “Her şeyi geride bıraktım” diyerek adaylığının söz konusu olmadığını duyurmuştu.
Gençlik yıllarından bu yana yakın arkadaşı Gül’ün açıklamasından sonra kişisel internet sitesinde bir yazı kaleme alan gazeteci Koru, endişeli olduğunu çünkü erkene çekilmiş tarihiyle seçimin, daha önce hiç yaşanmamış türden olaylara sahne olmaya başladığını yazdı.
Yazısına “Seçmende, ‘Sandığa yansıyan bizim tercihlerimiz değil’ hissini uyandırabilecek türden olaylara…” diye devam eden Koru, Gül’ün aday olmayacağını açıklamasıyla biten süreçte yaşananların, halkın önünde bulunsa bir anlam taşıyabileceği farklı bir seçeceğin zamanından önce ortadan kalkmasına sebep olduğunu savundu.
Koru şöyle yazdı: “Bakmayın ardından yazılıp çizilenlere, televizyon ekranlarından konuşulanlara da fazla kulak vermeyin, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olarak seçime katılabilmesi, pek çok seçmen için farklı bir tercih teşkil edebilecekti. Muhtemelen ilk defa ‘çatı adayı’ bile olmayan, ancak birden fazla partinin tabanından oy alabilecek bir ‘bağımsız aday’ seçeneği ile sandık başında baş başa kalınabilecekti. Seçim de, kişiler arasında yıpratıcı bir yarış olmaktan uzaklaşıp vatandaşlara ülkenin gerçek sorunlarıyla yüzleşmesi fırsatı sağlayacaktı. Referanduma (16 Nisan 2017) doğru dürüst tartışmadan gitmiştik; halkın yarısı sandıkta tereddüt beyan etmişti. O referandumun sonucunu sistem değişikliği olarak yaşamaya hazırlandığımız 24 Haziran sonrasında başımıza neler gelebileceğini anlama fırsatı verecekti seçim kampanyası… Kimselere sataşma niyeti olmayan, hatta adaylığı bile makam için değil belli bir amacın tahakkuku için üstlendiği bilinen bir siyaset adamının yürüteceği kampanya, belki de demokrasi geleneğimizde yeni bir çığır açacaktı.”
‘Şimdi ne olacak’
Gül’ün adaylığını arzu edenlerin çoğunun, kendisi gibi düşünüyor olduğunu belirten Koru, “Belki yine partilerine oy verecekti seçmenler. Belki yine parti adaylarından biri sandıktan ‘cumhurbaşkanı’ olarak çıkacaktı. Ancak aradan geçecek iki ay içerisinde ülkede tartışılacaklar seçmenin zinini açacak, adayların bakış açılarını bile etkileyebilecekti” dedi.
Yazısının devamında “Şimdi ne olacak” diye soran Koru, kendi sorusunu şu cümlelerle yanıtladı: “Fazla bir şey olacağı yok. Ülkedeki siyasi kutuplaşmayı bire bir yansıtacak parti adaylarıyla gidilecek cumhurbaşkanlığı seçimi, kampanyaya şimdiden ağırlığını koyan bildik üslubun yeniden dillere hakim olmasıyla, her seferinde oy kullanmak üzere sandık başına koşmuş bazılarımızın seçeneksizlik yüzünden tereddüt geçirmesine yol açacak. İnsanlar böyle böyle sandıktan soğuyorlar. Şimdi karşı karşıya kaldığımız ortamın sebebi sadece iktidar çevresi olsaydı neyse, muhalefet partileri içinden birilerinin de seçmen tercihini kısıtlamada yarışmaları, politikacıların alışmadıkları bir üslupla kamuoyunu muhatap hale getirecek ve ‘Siyaset böyle de yapılabiliyormuş’ kanaati oluşturacak bir yeni durumdan duydukları korku ile açıklanabilir mi? Bana öyle geliyor da.”