Allah var. Altan Tan, polemiği en iyi beceren siyasetçilerden. Bir tartışmayı nereye çekebileceğini iyi biliyor. Bir başka yeteneği daha var Altan Tan’ın; açıklardan da iyi yararlanıyor.
Örneğin hala Kürtlerin meselesinin ulusal olduğunu kavrayamamış, özgürlük için tüm farklılıkların bir arada bulunarak iş yapabilmesinin Kürtler için elzem olduğunu anlayamamış bir kesim Tan’a yararlanabileceği iyi malzemeler veriyor. Eğer böyle olmasaydı, Ensar Vakfı tartışmasını getirip götürüp “3 tane çakma Nişantaşlı, 3 tane çakma Bebekli, 3 tane çakma sosyalist” noktasına taşımazdı.
Altan Tan’ın hükümetin ballı bir kurumunu, bu kurumun gerçekleri tersyüz eden, kendi sorumluluklarını gizleyen yöneticilerini savunmak gibi bir sorumluluğu mu var? Daha da ötesi, bu ballı kuruma yönelik eleştirilerin “İslami tarikat ve cemaatler, Kuran kursları, yurtlar tecavüzcüdür, sapıktır” anlamına geldiğini kim iddia edebilir ki Tan, tartışmayı bu noktaya taşıdı?
Tan’ı eleştirenler, “İslami tarikat ve cemaatler, Kuran kursları, yurtlar tecavüzcüdür, sapıktır” mı diyor? Yok! Peki, Altan Tan bu iddia ile ne yapmak istiyor. Çok açık, tartışmayı kendi kulvarına çekiyor.
HDP ne Tan’a, ne de çakması hakikisi fark etmez solculara, sosyalistlere benzememeli. Kürdün de, Kürtlerin özgürlüğünü savunan her kesimin de içinde yer aldığı ve mücadeleyi omuz omuza sürdürdüğü devrimci bir hareket olmaya devam etmeli.