Türkiye’nin uluslararası motor sporları yarışlarına uygun milyarlarca dolar değerindeki tek pisti işgal altında.
Bunu ben değil Vakıflar Genel Müdürlüğü söylüyor.
Temmuz ayında biten kira sözleşmesine rağmen, pistin kiracısı ve alt kiracıları üç otuz paraya oturup, motor sporları tutkunlarına ve uluslararası yarışlara kapattıkları pisti otopark ve şirket merkezi olarak kullanmaya devam ediyorlar.
Pistte ise sadece kiracı ve kiracının arkadaşları kendi aralarında yarışıyorlar.
Pandemi döneminde mecburen gelen Formula 1 yarışlarında FiA’yı (Uluslararası Otomobil Federasyonu) bile burayı kullandığına pişman edecek hareketler yaptıklarını söyleyeyim.
Temmuz’da biten kira sözleşmesinin ardından, Vakıflar Genel Müdürlüğü, kiracıya ve alt kiracılarına bir tahliye emri gönderdi.
Tahliye olmayınca, Vakıflar Genel Müdürlüğü bu kez Tuzla Kaymakamlığı’na bir yazı yazdı ve tahliyenin kolluk kuvvetleri yoluyla gerçekleştirilmesini ve “işgalci”nin kamu mülkünden çıkarılmasını talep etti.
Tuzla Kaymakamı, işgalci şirketle nasıl bir bağlantısı ya da dostluğu var ise, yasa tanımaz bir tutum takınarak Kamu İhale Kanunun 75. Maddesindeki açık hükme rağmen tahliyeyi yapmadı ve kim bilir ne karşılığı, kamuya “Mahkemeye gidin” diye yasa dışı bir karşılık verdi.
İçişleri Bakanlığı, bu Kaymakam hakkında her halde bir soruşturma açacaktır diye umuyorum.
Çünkü işin içinde iş var. Milyarlık yeni bir rant var.
Kamu mülkünü hukuksuz biçimde elinde tutan işgalci şirket, pek yakında halka arz edilecek.
Ve halka arz izahnamesinde, milyar dolarlar değerindeki bu pistte kiracı görünüyor. Bu da şirketin halka arz değerini arttıran bir unsur.
Kira sözleşmesinin bittiğini, yeniden kiraya verilmesi söz konusu olsa bile kendisinin işgalci tutumundan ötürü bu ihaleye girme hakkı olmayabileceğini, girse bile bugünkü şartlarda almasının mümkün olmadığını falan asla belirtmiyor.
Yani bir anlamda “küçük yatırımcıyı” kandırıyor.
Sadece küçük yatırımcıyı değil, Sermaye Piyasası Kurulu’nu da kandırarak küçük yatırımcının dolandırılmasına izin vermesini sağlıyor.
Tuzla Kaymakamı da işte bu dolandırıcılığa alet oluyor.
Bilerek veya bilmeyerek.
Gönüllü veya başka türlü.
Orasını da ben bilemem İçişleri Bakanlığı müfettişleri bulabilir!