ZEYNEP KARAARSLAN BAŞARAN
@zeynepbasaran
Çoksatan kişisel gelişim kitapları yazarı Marianne Williamson, 2024’te Demokrat başkan adayı olmak üzere Joe Biden’a yeniden meydan okuyacağını açıkladı. 2020’de de başkanlık yarışına katılan Williamson, bir süre sonra, Saunders’ı desteklediğini açıklayarak, yarıştan çekilmişti.
Marianne Williamson’ın pek çok kitabı Türkçe’ye de çevrildi: Gölge Etkisi, Sevgiye Dönüş, Değişim, Her Gün Bir Lütuf, Mucize Dolu Bir Yıl, Zayıflama Kursu: Kilolarınızdan Ebediyen Kurtulmanın 21 Ruhsal Yolu bunlardan bazıları.
2014 yılında Time dergisinin ‘Farkında Devrim’ diye kapak yapmasından bu yana meditasyon, farkındalık (mindfulness) ve kişisel gelişime duyulan merakta daha da büyük bir artış var. Bir yandan bu yükselişi, kapitalizmin bireyi uyutmaya çalışmasının yeni bir örneği olarak değerlendirenler de arttı. Bu akımların, insanları büyük sorunlarla dayanışma içinde baş etmek yerine, kendi içlerine ve bireyselliğe yönelttiğine dair bir eleştiri var.
Bu konuda Ronald Purser’ın 2019 yılında kaleme aldığı, Guardian gazetesinde yayınlanan makale oldukça çarpıcı. Purser, “Farkındalık bize kapitalizmin vahşeti ile baş etmemizi sağlayan bir güç olarak pazarlanıyor, ancak esasında bu içe dönüklük, aktivizimin düşmanı” diyor. Türkçe’ye henüz çevrilmemiş ve benim de okumadığım kitabı ‘McMindfulness: How Mindfulness Became the New Capitalist Spirituality’ (McFarkındalık: Farkındalık Nasıl Kapitalizmin Yeni Ruhaniyeti Oldu) okumaya değer duruyor.
Williamson, tam da bu eleştiri açısından ilginç bir karakter. Çünkü Williamson’ın başkanlığa oynaması, bu eleştirinin karşı ispatı olarak da değerlendirilebilir. Williamson şöyle diyor:
“Başkanlık yarışına tarihimizin anormal bir bölümünü sonlandırmak ve yeni bir başlangıcın ortaya çıkmasına yardım etmek için katıldım. Kırk yıldır binlerce insanın travması ile bu denli içli dışlı olmam bence bana Amerika’yı tamir etmek için ne lazım olduğuna dair benzersiz bir perspektif verdi. Bize sadece semptomları değil, sebepleri tedavi eden bir politika lazım. Kurumsal karın bitmek tükenmek bilmeyen kaba zorunluluklarına temellenmiş bir politika yerine, ebedi prensip ve değerlerimize dayanan bir politika gerekiyor.”
Ruhani gelişim yolculuğundaki kazanımlarını politize edebilecek mi Williamson- göreceğiz. 2020’de Williamson’ın önerileri arasında Barış Bakanlığı kurmak ve yüzyıllarca süren kölelik ve ayrımcılığın kefareti olarak, siyahlara tazminat ödemek de vardı.
Ülkede huzur yoksa sen de olabilir mi
Dünyada ve yaşadığın ülkede huzur olmadan, iç huzuru olabilir mi? Olamadığını yaşayarak görüyorum. Ne var ki, harekete geçmek için bir şeylerin farkına varmak, adını koymak, bir şeyleri görmezden gelmemek gerekli. O nedenle, günün sonunda, farkındalığını artırmaya çalışmanın, erdemli bir çaba olduğuna inanıyorum ve bu yüzden yıllardır meditasyon yapıyorum. Bence Thich Nath Hanh’ın kitapları ve Eckhart Tolle’nin Şimdi’nin Gücü meditasyon için iyi başlangıç noktaları. Williamson’ın ‘Her Gün Bir Lütuf’unu ise bu ilginç kadını tanımak adına okuyacağım. Biraz daha sansasyonel açılımlar için her zaman Shirley var…
Yazıda bahsi geçen kitaplar ve yazarlar
Gölge Etkisi, Sevgiye Dönüş, Değişim, Her Gün Bir Lütuf, Mucize Dolu Bir Yıl, Zayıflama Kursu: Kilolarınızdan Ebediyen Kurtulmanın 21 Ruhsal Yolu, Marianne Williamson
Shirley MacLain
Thich Nhat Hanh
Candide, Voltaire
Şimdinin Gücü, Eckhart Tolle