….Kuran-ı Kerim ve Osmanlıca seçmeli ders olunca Milli Eğitim Bakanlığı, Hayrat Vakfı ile bir protokol imzaladı.
2013’te. Öğretmen yetiştirme protokolü. 81 ilin valiliğine bu vakıfla işbirliği yapın denildi. Bu çerçevede 9 bin
Osmanlıca hocası yetiştirildi.
Bu Hayrat Vakfı nedir derseniz, bir kaç yıl önce hazırladıkları nadide ‘yeni anayasa’ raporuna bakarsanız laiklikten hazetmiyorlar, zorunlu din dersinin hayatiyetini vurguluyorlar, başkanlık sistemini benimsiyorlar ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sevgi saygıda kusur etmiyorlar.
Hayrat Vakfı Nur cemaatinin bir vakfı. Nur cemaatinin ‘Yazıcılar’ koluna ait desek daha doğru olur. Tahmin edeceğinizüzere Fethullah Gülen cemaatiyle araları pek bozuk. Sabah ve benzeri gazetelerin ara ara birinci sayfasına ‘Nurcular bile Gülencilere dayanamıyor’ temalı haber ya da röportajlarla konu olanlardan.
Yani anlıyoruz ki… Osmanlıcayı zorunlu kılmak, bir ‘kadim’ hayali hayata geçirmek, hayat tarzım elden gidiyor diye
bağıran ya da Alevi olan gruplara karşı gövde gösterisi yapmak dışında başka işlere de yarıyor:
Devletin sözünden çıkmayacak yeni Nurcu gruplar oluşturmaya… Gülen cemaatinden boşalan yeri böyle doldurmaya.
Zorunlu Osmanlıca ve devletin yeni Nurcuları hayırlı olsun.