Türkiye AB siyasi kriterlerine uyma yönünde değil, aksi yönde hareket ediyor.
Darbe girişimini gerekçe olarak göstermenin kabul edilebilir bir sınırı var. Uygulamalar o sınırı çoktan aştı.
OHAL bir keyfi yönetim rejimi görüntüsü verirken Gülen’e karşı mücadele PKK’ya, oradan her iki örgütün çeperinde yer alan veya oraya sokulabilen siyasetçi ve aydınlara uzandı.
Dahası siyasi ahlaka itibar edilmeyerek HDP’li milletvekilleri tutuklandı. Oysa bu kişilerin dokunulmazlıkları kaldırılırken soruşturma açılacağı ama kişilerin tutuklanmayacağı, suçlu bulundukları takdirde de cezalarının milletvekilliği süresinin sonunda çekileceği konusunda Meclis’te mutabık kalınmıştı.
Türkiye o kadar da demokrasiye razı, hazır, daha doğrusu istekli değilmiş gibi… Eğer bu gözlem doğruysa AP kararından da çok şikayetçi olmamak lazım.