Düşmanlarımızı ‘bloklaştırma’ yaklaşımı, o düşmanı teke indirgediği ve terörle bütünleştirdiği ölçüde bizim elimizde de tek bir yöntem kalıyor: Silahlı mücadele.
Bu bakış Türkiye’nin strateji üretme esnekliğini elinden alıyor. Oysa bunların farklı aktörler olduğunu kabullenerek bakarsak, aralarındaki muhtemel çıkar birlikteliğini bozabiliriz.
Düşünün ki bu üç terör örgütünün her biri farklı ülkeler tarafından ve farklı öncelikler silsilesi içinde destekleniyor. Diğer bir deyişle, söz konusu ülkelere yönelik siyasetimizle de bu terör cephesini kırmamız, hatta birbirine düşürmemiz mümkün.
Ancak sanki medyamız bunu tercih etmiyor… Hepsi karşımızda birleşmiş olsun ve biz de tek başımıza onlarla mücadele edelim isteniyor. Üstelik bazı yazarlarımıza bakılırsa düşmanların böylesine tek bir cephede buluşması bizi daha da güçlendiriyormuş.
Düşmanların bütünleşmesinin psikolojik etkisinden söz edeceksek, bunun direnç aşılayabileceği gibi yalnızlık, duygusallık, öfke ve son kertede yanlış davranma ihtimali ima ettiğini göz ardı edemeyiz.
Ayrıca eğer birleşik bir terörist düşmanın varlığını kendi gücümüzü artıran bir unsur olarak görüyorsak, terörden niye şikayet ediyoruz ki?