Bugünkü günübirlik politikalar; dış borçlarda temerrüt, içerde iflaslar, GSYH’da daralma ve işsizlikte artış riski taşımaktadır.
1.Dış borçlarda temerrüt riski;
2022 cari açık 55 milyar dolardır, GSYH’nın yüzde 5,5’i kadardır. Bir yıl içinde ödememiz gereken dış borç ve cari açık toplamı 230 milyar dolardır. Türkiye’nin CDS oranı 620 baz puan olarak, tahvilleri uluslararası piyasada işlem gören 21 ülke içinde Rusya’dan sonra en yüksek ikinci sıradadır. Dış borçları pahalı çevirebiliyoruz. Merkez Bankası rezervleri eksidedir.
2.GSYH’da daralma, iflas riski ve işsizlik;
AB ekonomisi yavaşlıyor, Türkiye için navlunlarda ve siparişlerde iptaller var. Kredi hacminde daralma var. Merkez Bankası’nın yayınladığı, mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), Ekim ayında bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak yüzde 76,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), denge değer olan 50 değerinin altına, 46,4 seviyesine düştü. Bu değer sektörde kötüleşmenin bir göstergesidir.
3.Yüksek enflasyon, belirsizliğe neden oldu, yatırım hacmi daraldı.
4. Hiper enflasyon riski arttı.
Seçim arifesinde, siyasi iktidarın popülist harcamalarını artırması, Tüketime giden KOBİ kredilerini artırması, şatafat harcamaları, hiper enflasyon riskini artıracaktır.
Bu şartlarda Türkiye IMF’ye gitmez ise bu krizden çıkma olasılığı düşüktür.