Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Sanayi üretiminde yıllık değişme Temmuz ayında yüzde eksi 4 ve Ağustos ayında yüzde eksi 5,3 oldu.
Ekonomi yönetimi kamuda israfa engel olamadı. Gelir ve kurumlar vergisini artırdı. Bu vergiler büyük oranda tasarruflardan ödenir. Kriz dönemlerinde tasarruflar üzerine vergi yükü yatırımları engeller.
Ekonomide daralma iflasları ve işsizliği artırır.
Maaş ve ücretler TÜFE’ye göre düzeltiliyor. TÜFE düşük gösterildiği için çalışanların satın alma gücü düştü. Zengin fakir farkı açıldı. Gini katsayısı büyüdü, yani gelir dağılımı bozuldu.
Hükûmet tarafından bu sene asgari ücretin beklenen enflasyon kadar yüzde 17 oranında artırılması dillendiriliyor. Standart and Poors da bunu söylüyor. Enflasyonu düşürmek için insanları bu kadar aç ve sefil bırakmak mı gerekirdi? Aç insanda verimlilik düşer. Üretim daralır. Mal arzı daralır. Fiyatlar daha çok artar.
Özetle; Enflasyon yüzde 15 seviyesinin altına düşmeyecektir. Düşürülse bile ekonomik ve sosyal tahribatı yıllarca devam edecektir.