Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Türkiye de faizin eksi reel faiz seviyesine inmemesi gerekir. Reel faiz oranının yüzde 5 olması gerekir.
Aslında biz bu filmi görmüştük.
Ağustos 2018’de kur şoku yaşadık. Nedeni;
- Dalgalı kur politikasının kırılganlığı,
- 14 Mayıs 2018 de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Blomberg’in Londra bürosunda iş adamlarına “faiz artırımına karşıyım” demesiyle “portföy yatırımcılarının Türkiye’ye karşı yatırım iştahlarını kaybetmeye başlaması”
- Rahip Andrew Brunson olayı ile ilgili ABD’nin yaptırım kararı almasıydı.
Kur şokuyla; Nisan 2018 ayında 4,06 olan dolar kuru Eylül’de 6,06’ya yükseldi. TÜFE oranı da aynı ayda yüzde 25 oldu.
Ama o zaman Merkez Bankası ve ekonomi yönetimine aşırı müdahale yoktu. Merkez bankası, kur artışını ve enflasyonu önlemek için haftalık repo faizini kademeli artırdı ve yüzde 24’e çıkardı. Reel faiz nedeni ile TÜFE bir yıl sonra 2019 Ekim ayında yüzde 8,55’ e geriledi. Dolar kuru da 5’74’e düştü.
Özetle 2018 Eylül ile 2019 Aralık arasında reel faiz politikası hem TÜFE’yi düşürdü, hem de kur artışını frenledi.