1.İhracatçılar, ihracatta rekabet gücümüz artsın diyerek, TL’nin daha da değer kaybetmesini, yani döviz kurunun daha da artmasını istiyorlar.
Aslında ihracat malı üretiminde yaklaşık yüzde 80 oranında ithal girdi kullanılıyor. İhracatçılar akıllı olsa, ya kendileri veya hükûmete baskı yaparak, ithal girdiyi Türkiye’de üretirler. Kendileri istemiyor, çünkü yatırım ortamı yok. Hükûmetin de böyle bir anlayışı yok. O zaman işin kolayına kaçıyorlar. Ama söylediğim gibi, bir dolarlık ihracat için 80 sentlik ithalat gerekli olunca, rekabet imkânları da kalmıyor.
Bu işin çözüm şekli, kuru dengede tutmaya çalışmak ve ithal girdiyi içerde üretmektir. Bunun için devletin, ithal girdi ikame yatırımlarına yüksek teşvik vermesi gerekir. Ne var ki demokrasi, hukuk ve güven altyapısı olmadığı için, yatırım ortamı yok ve yatırım yapılmıyor. O zaman ekonomik, siyasi ve sosyal istikrar sağlanıncaya kadar devletin bizzat piyasaya girmesi ve geçici olarak ithal girdi mallarının bir kısmını bizzat yapması gerekir.
2.Enflasyonla mücadele için TL’nin değer kazanması ve dengeye gelmesi gerekir. Bu nedenle MB kurun düşmesini, TL’nin değer kazanmasını istiyor.
Çünkü kur yüksek TL değersiz iken, ithal girdi daha pahalı ve üretim maliyetleri daha yüksek demektir.
Eğer üretimde kullandığımız ithal girdi payı düşük olsaydı, ucuz ithalat yerli üretim üstünde baskı oluştururdu. Ama toplam ithalat içinde ithal girdi payı yüzde 72, tüketimin payı yüzde 12’dir.