TÜİK, TÜFE’yi yüzde 85,5 olarak, yıllık gıda fiyat artışını da yüzde 98 olarak açıkladı. TÜFE sepetinde gıdanın payı yüzde 25 dolayındadır. Oysa ki düşük gelir grupları harcama sepeti içinde bu pay daha yüksektir. Gelir artışı, enflasyona göre düzeltmenin gıda ağırlıklı geçinme endeksine göre yapılması gerekir. Ama hükümet TÜFE’ye göre yapıyor. Bu yol düşük gelirli olanların, işçi ve memurun, emeklinin yoksullaşmasına neden oluyor.
Zaten gelir dağılımı göstergeleri de gelir dağılımının bozulduğunu gösteriyor.
Yüzde 100 enflasyonda sermaye yarını göremez. Hükümet faizleri ne kadar düşürürse düşürsün, belirsizlik nedeni ile yerli ve yabancı sermaye yatırım yapmaz. Ülkenin büyüme potansiyeli düşer. Mamafih bu sene 4 çeyrek ve 2023 yılında büyüme oranı düşük kalacaktır.
Aslında yüzde 85,5 enflasyonda faizleri tek haneye düşürmek heterodoks politikalarla da uyuşmaz. Zira heterodoks politikalarda da iktisadi rasyonellik esastır. Bakan Nebati’nin icat ettiği politikalar ise tek haneli faize kılıf uydurmaya çalışmaktır.