Türkiye’de maliye bakanı ve Merkez Bankası başkanı, “Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine” misali, halkı daha da yoksullaştırmak pahasına mali piyasaların taleplerine öncelik veriyor. Ana akım ekonomistler, büyük sermaye tempo tutuyor: “Yetmez daha hızlı daha hızlı”. “Yeni sanayileşme yarışı için” gerekli, rasyonel bilimsel eğitim tarikatlar eliyle yok ediliyor. Bu “küresel dönüm” noktasında rejim, ülkeyi çöküşe sürüklüyor.
CHP ise tam anlamıyla şaşkın, ülke geleceğine yönelik bir vizyondan yoksun. İmamoğlu’nun, Merdan Yanardağ’a yapılanlar karşısındaki uzun sessizliği ibret verici! Tek potansiyel değişim kaynağı sosyalist hareket. O da olup biteni biteviye tanımlamanın ötesine geçemiyor.