TÜSİAD’ın muhatabının cumhurbaşkanı değil başbakan olduğunu söyleyip ‘Paralel yapı görmüyorum’ demesiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘küsmesine’ neden olan TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, sözlerinin arkasında olduğunu açıkladı.
‘Muhatabımız başbakan ve bakanlar’
Gazetecilerle bir araya gelen Dinçer, “Ülkede politikaları kim belirliyorsa muhatabımız odur, yani başbakandır, hükümettir” diye konuştu.
Basına yansıyan haberlerin doğru olduğunu söyleyip sözlerinin arkasında olduğunu belirten Dinçer, “TÜSİAD’ın muhatabı başbakandır, bizim çalışma alanlarımızla ilgili bakanlardır” dedi.
Erdoğan’ın ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu da TÜSİAD genel kuruluna katılmayacağını söylemişti.
‘Paralel devletin meselesi’
‘Paralel yapı görmüyorum’ sözlerine de açıklık getiren Dinçer, bugün var olan manzaranın ‘Paralel yapı var’ demeye yetmeyeceğine savundu.
Dinçer, “Paralel devlet görmüyorum sözü paralel devlet yok anlamına gelmiyor. Bunu varsa devletin kurumları ortaya çıkaracak. Ancak bizim şimdiye kadar gördüğümüz görevinden alınan birkaç polis ve devlet görevlisi” dedi.
‘Merkez siyasi baskı altında, hesabını kim verecek?’
Yeni çıkışlar da yapan Dinçer, Merkez Bankası gibi düzenleme ve denetleme kurumlarının kesinlikle özerk olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bunlara son dönemde yapılan politik baskılar doğru değil. Bu tür kurumlar serbest piyasa ekonomisinin olmazsa olmazları. Türkiye’de özellikle para politikaları konusunda Merkez Bankası’ndan beklenti oldukça yüksek, mucizeler bekleniyor.”
Merkez Bankası’nın son dört yılda hedefleri tutturamadığını hatırlatan Dinçer, “Merkez Bankası’na siyasal anlamda çok müdahale ediliyor. Diğer düzenleyici ve denetleyici kurumların işleyişinin istenen seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Bunun nedeni nedir, siyasi baskı mı? Bende bir bilgi yok. Ancak bunun hesabını kim verecek ondan da emin değililim” diye konuştu.
‘Yargıya güven yok’
İş dünyasının ve vatandaşın yargıya saygısının kalmadığını belirten Dinçer, “Yargı reformunun yanı sıra eğitimin kalitesinin artırılması gerekiyor. Bir diğer acil konu ise kadın istihdamının artırılması. Türkiye’de 11 milyon kadın çocuk baktığı için çalışmıyor. İstihdam politikası değiştirilmeli, esnek çalışmaya öncelik verilmeli ve kreşler açılmalı” diye konuştu.