Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’nin İdlib kentine yönelik operasyon için, “Sınırdaki illerimiz tehdit altındadır. Yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz” dedi.
Türkiye Özgür Suriye Ordusu’na bağlı güçleri İdlib’e yönlendirerek operasyonu başlatmıştı. Hedef, başta Tahrir el Şam olmak üzere ildeki çihatçı gruplara karşı siviller için güvenli bölge oluşturmak.
İdlib’de yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. Türkiye sınırına ise 45 kilometre uzakta. Kuzeyinde Afrin, doğusunda Halep, batısında da Lazkiye var.
Suriye’deki ‘çatışmasızlık bölgeleri‘nden biri olarak belirlenen İdlib için 15 Eylül’de anlaşmaya varılmış, Türkiye, Rusya ve İran bölgeye gözlemci göndermekte mutabakat sağlamıştı.
‘Sınır illeri tehdit altında’
Erdoğan, partisinin Afyon’daki kampının kapanışında konuştu.
Suriye ve Irak’taki gelişmelerin Türkiye’den bağımsız olmadığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle başladı: “Biz Suriye’ye gitmediğimizde Suriye bize geliyor. 911 kilometre bir sınır var. Burada çok ciddi bir devlet yapılanması ön çalışmaları var. En batısından en doğusuna.”
Hatay, Gaziantep ve Mardin gibi sınır illerinin tehdit altında olduğunu savunan cumhurbaşkanı, “Bugün 3, 5, 10 havan topu geliyorsa yarın başka bombalar buraya inmeye başlar” diye konuştu.
‘Yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz’
İdlib konusunda İran ve Rusya’yla Astana Zirvesi’nde alınan kararları uygulamaya koyduklarını söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Dışarıda Rusya, içeride Türkiye olarak ÖSO ile bu çalışmaları sürdürüyoruz. Dün itibariyle adımı atılan, bu sabah ise uygulamaya başlayan süreç şu anda devam ediyor ve herhangi bir sıkıntı olmadan Özgür Suriye Ordusu ile beraber bizimle desteğimizle oradaki gayret, sakin bir şekilde devam ediyor. En doğudan Akdeniz’e oluşturulmak istenen bir terör koridorunu biz bozmak mecburiyetindeyiz, buna müsaade edemeyiz. Eğer biz buna müsaade edersek yeni bir Kobani yaşarız, kusura bakmasınlar. Biz yeni bir Kobani yaşamak istemiyoruz ve bunu yaşatmayacağız. Bize husumet besleyenlere sözümüzü ise burada bir kez daha tekrarlayayım, bir gece ansızın gelebiliriz.”