Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Libya’ya asker gönderilmesiyle ilgili “Davet edildiğimiz yere gideriz, edilmediğimiz yere gitmeyiz. Şu anda bir davet olduğuna göre icabet ederiz” dedi. Erdoğan, son günlerde gündemden düşmeyen Kanal İstanbul projesiyle ilgili ise önceki gün, “Bu bir belediye projesi değil, devlet projesidir” diyen sözcüsü İbrahim Kalın gibi “Kanal İstanbul projesinin sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir” dedi.
Lideri olduğu AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, “Meclis açılır açılmaz ilk iş, (Libya’ya) asker gönderme tezkeresini Meclisimize sunacağız. Meclis’in de onaylamasıyla Libya’daki meşru hükümete destek vereceğiz. Darbeci general Hafter’e karşı meşru hükümete destek vereceğiz” dedi. Erdoğan, tezkerenin 8-9 Ocak’ta Meclis gündemine sunulacağını söyledi.
Ulusal Libya Ordusu’nun başındaki general Halife Hafter, iç savaş devam eden Libya’nın doğu bölgelerini kontrol ediyor. Türkiye’nin askeri ve deniz sınırları konusunda anlaşma imzaladığı ve tanıdığı Libya Ulusal Hükümeti ise ülkenin batısını kontrol ediyor.
Cumhurbaşkanının gündeminde CHP’nin ve CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere muhalefetin karşı çıktığı Kanal İstanbul projesi de vardı. Kanal İstanbul projesinin ilmik ilmik örülerek çalışılıp bugünkü noktaya geldiğini söyleyen Erdoğan şöyle devam etti: “Türkiye’ye küçük düşünmek ve davranmak yakışmaz Kanal İstanbul bu vizyonun sonucudur. Uzunluğu 45 kilometre. ÇED raporu tamamlandı. Terkos Barajı’ndan Karadeniz’e ulaşacak. Anayasa Mahkemesi bu projenin yap işlet devret (YİD) kapsamına alınmasına dair malum çevrenin itirazını reddetmiştir. Ana muhalefetin lideri çıkıp müteahhitleri tehdit ediyor ‘İktidar olursak parasını ödemeyiz’ diye. Yahu sen gelmeyeceksin. Bu ülkede dikili ağaçları yok karşı çıkıyorlar.”
‘Yap-işlet-devret’le yapamazsak milli bütçeyle yaparız’
Erdoğan, Kanal İstanbul’u yap işlet devret modeliyle yapamazlarsa milli bütçeyle yapacaklarının altını çizdi.
‘İstanbul’a ve Türkiye’ye kazandırılacak Kanal İstanbul’a muhalefetin de destek olmasını isterdik’ diyen Erdoğan, muhalefetin itirazının kendilerini ikna edecek makul gerekçeleri olmadığını öne sürdü. CHP’nin tarih boyunca ülkenin tüm önemli projelerine karşı çıktığını söyleyen Erdoğan, birinci Boğaz Köprüsü için de “Buradan mutlu azınlık geçecek” tezini savunduğunu anımsattı. “Acaba o köprüden CHP’ye oy verenler geçmiyor mu” diyen Erdoğan, CHP’nin Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Avrasya Tüneli, 3’üncü köprü gibi çok sayıda projede aynı tavrı takındığını belirtti ve şöyle devam etti: “Neyse ki milletimiz böyle bir ‘İstemezuk’ tavrına destek vermedi.”
Son iki yılda İstanbul Boğazı’nda 41 kaza olduğunu söyleyen Erdoğan, bir kez daha 15 Kasım 1979’da Romanya’nın Köstence Limanı’na 96 bin ton ham petrol taşıyan Independenta tankerinin Yunan gemisi Evriali’yle çarpışması sonucunda meydana gelen, çevre faciasına neden olan kazayı anımsattı.
Projenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir
“İstanbul bu deniz trafiğini kaldıramıyor. Kanal İstanbul’u Boğaz’daki deniz trafiğinin alternatifi olarak düşünüyoruz” diyen Erdoğan, CHP’nin İstanbul belediyesini kazanmadığını AKP’nin kazandığını savunarak, belediye meclisinde çoğunluğun AKP’ye ait olduğunu belirtti. “Belediye başkanı karşı çıkıyor ama kararı belediye meclisi verecek. Projenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir” dedi.
Kanal İstanbul’un Montrö Anlaşması’yla ilgisi olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Türkiye’nin kendi su yolu olarak işleyecek” dedi.