Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ’12’inci Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı’nda “İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır” dedi.

AA’nın haberine göre Erdoğan, İslam Kalkınma Bankası’nın kuruluşu olan İslami Araştırma ve Eğitim Enstitüsü’nün koordinasyonunda, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğiyle bu yıl 12’nci kez düzenlenen Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı’na (IIEFC) telekonferansla katıldı.
Konferansın ülke, bölge, dünya ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, etkinliğe yurt içi ve yurt dışından katılanlara da katkıları için şükranlarını sundu.
Erdoğan, Covid-19 salgınıyla tüm dünyada köklü değişikliklerin yaşanacağı yeni bir döneme girildiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ne kadar bu salgın öncelikle sağlıkla ilgili olsa da sonuçları itibarıyla hayatımızın hemen her alanını etkilemektedir. İş gücü piyasasından ticarete, kişisel ilişkilerden kamu güvenliğine kadar pek çok alanda salgının artçı sarsıntılarına şimdiden şahit oluyoruz. Son günlerde kimi batılı ülkelerde yaşanan sokak olaylarının gerisinde ırkçılıkla beraber salgının gün yüzüne çıkardığı adaletsizlikler de vardır. Bu süreçte ekonomik olarak en müreffeh ülkelerin kendi vatandaşlarına maske temin etmekte dahi zorlandığını, asgari sağlık hizmetlerini sağlayamadığını gördük. Sağlık sigortası olmayan insanların ölüme terk edildiği utanç verici sahnelerle karşılaştık. Yaşlı bakım evlerinden yansıyan görüntüler hepimizi derinden sarsmış, insanlık adına, geleceğimiz adına endişelerimizi daha da artırmıştır. Sadece maddi zenginliğin sosyal adaleti ve eşitliği temin etmeye yetmediği, bu süreçte acı bir şekilde ortaya çıkmıştır.”
Dünya genelinde 450 bine yaklaşan can kaybını sadece corona virüsünün ölümcül etkisine bağlamanın da son derece yanlış olacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Ne yazık ki dünyanın birçok ülkesinde sistem zayıfı değil güçlüyü, yoksulu değil zengini, çoğunluğu değil bir avuç azınlığı koruma üzerine bina edilmiştir. İnsanlar ancak paraları, güçleri ve maddi imkanları oranında hizmetlerden faydalanabilmektedir. Toplumun çeperinde yer alan, ekonomik bakımdan yeterli güce sahip olmayan insanlar, bu tarz kriz durumlarında kaderlerine terk edilmektedir.”
‘Dikkate almıyoruz’
Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, şöyle devam etti: “2020 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları yüzde 4.5 ile Türkiye’nin sadece sağlıkta değil ekonomide de diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını göstermiştir. Normalleşme takvimini hayata geçirmemizle birlikte üretim, ticaret ve turizm yeniden canlanmaya başladı.”
Türk ekonomisinin bu yılı küçülmeyle kapatacağına dair öngörülerde bulunan kredi derecelendirme kuruluşlarını eleştiren Erdoğan, “Objektifliğini ve inandırıcılığını yitirmiş kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerini nazar-ı dikkate almıyoruz” dedi.
‘Krizden çıkışın anahtarıdır’
“İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Aşırı finanslaşma toplumsal ve insani maliyetlerin dikkate alınmadığı sadece rant kaygısıyla hareket eden obez bir ekonomik model ortaya çıkarmıştır. Uzun vadeli büyük altyapı yatırımlarının finansmanı için sukuk (İslami bankacılıkta borç senedi) gibi ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor.”
Erdoğan, “Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul’umuzu İslami finans ve ekonominin de merkezi yapmayı hedefliyoruz” dedi.