Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı’nın durmayacağını söylerken, Batılı devletlere de sert çıktı.
Erdoğan, bugün Meclis’te partisinin grup toplantısında Suriye’de sekizinci gününe giren Barış Pınarı Harekatı’na değindi.
Cumhurbaşkanının açıklamalarından satır başları şöyle:
*Harekat başarıyla devam ediyor. Biz bu noktaya bir anda gelmedik. Bu sorunun 48 yıllık mazisi var. 3 milyon 650 bin sığınmacıdan 350 bini Kürt. Çoğunluğu Kobani’den geldi.
*Arap ligine hiç yakışmıyor. Siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz? Siz Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkardınız. Şimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi alıyorsunuz. Arap Ligi mültecilere bir Allah kuruş verdi mi? Hayır.
‘Mesele yeni proje’
*DEAŞ (IŞİD) İslam’ın en büyük düşmanıdır. DEAŞ’ı proje olarak geliştiren en büyük ülkeler bugün karşımıza DEAŞ düşmanı gibi çıkıyorlar. Biz DEAŞ’a en büyük mücadeleyi yürüten ülkeyiz. FETÖ’cüler olmak üzere, biz müşfikmişiz. Biz DEAŞ balonunu söndürdük. Biz zamanında DEAŞ’ı toptan temizlemek için müttefiklere teklif götürdük. Harekat planımız hazırdı ama onlar PKK/YPG/PYD terör örgütünü kullandılar.
‘Arabulucu falan aramıyoruz’
*Önümüzde iki yol var. Ya kasap bıçağına boyunumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Mesele DEAŞ değil, PKK hiç değil; bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme planı.
*Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur. Bunun için de arabulucu falan aramıyoruz. Türkiye, teröristlerle pazarlık yapılmayacağını, yapılsa da anlamı ve neticesi olmayacağını bilecek kadar tecrübe ve dirayet sahibi bir ülkedir.
*Yıllardır teröristlerle kucak kucağa yaşayanlar, onlarla istedikleri pazarlığı yapabilirler ama biz bu yola asla tevessül etmeyiz.
*Suriye’de tüm kesimleri temsil eden meşru bir hükümet kurulduğunda, güvenliği sağladığımız yerlerin sevk ve idaresini biz kendilerine bırakacağız. Biz sadece inşa ederiz, ihya ederiz ama asla zulmetmeyiz.
‘Şehitlere başsağlığı dilemediler’
*Birkaç Batılı lider harekatı durdurmamız için aradı. Harekatı durdurmayacağız. Ancak kimse ülkemize atılan 900’den fazla havan topu için, şehitlerimiz için aramadı. Kimse bir yarım ağız dahi olsun baş sağlığı dilemedi. Bunlara güvenilmez. Türk ordusunun bu kadar hızlı sonuç alacağını beklemiyorlardı. Teröristlerin malzemelerinden yapılan haberlerle bizi eleştirmeye devam ediyorlardı. Biz cevaplarını verdik. Geçmişte de bu tutumla karşılaşmıştık.
‘Gelin mücadelemizde bizimle olun’
*Ey Batı… Ey Arap Ligi… Ey biraz vicdan sahibi ülkeler, bu devran elbet dönecek. Bir gün teröristler sizin de kapınıza dayandığında, şehirlerinizde canlı bombalar patlarken, bakalım teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz? Nasıl davranacaksınız? O kara gün geldiğinde siz ne yapacaksınız? Gelin bu mücadelede yanımızda olun, en azından karışmayın. NATO üyelerine sesleniyorum. Ya bu PKK ne zaman NATO üyesi oldu? Mühimmat silah araç gereç veriyorsunuz. Avrupa, Almanya, Fransa her türlü desteği veriyor.
*Suriye’deki sorunun en kestirme yolu… Teklifimiz; bu gece tüm teröristler silahlarını bırakıp tuzakları imha edip belirlediğimiz güvenli bölgeden çıksınlar.
*90 kilometreyi aşkın tünel var. Fransız firması çimentosunu veriyor. Bunların da hesabını verecekler. Sivil katliam iftirası… Türk tarihi hiçbir zaman sivil katliamı yapmamıştır. Ne inancımız ne ahlakımız buna izin vermez. Ama bunların geçmişleri sivil katliamla doludur. Cezayir’de yüz binleri katleden siz değil misiniz? ‘Aynaya bak aynaya’ dedim. Bunlar için Afrika kitaplarını bir açtığımızda neler var neler…
*Sivil katliamı görmek istiyorsanız, Suriye’nin Halep’inden İdlib’ine, İdlib’inden Rakka’sına, Türkiye’nin ayak basmadığı yerlere bakın. Afganistan’a bakın. Arakana bakın. Kafkaslara, Yukarı Karabağ, Balkanlara, Bosna’ya bakın… Türkiye müdahalesinden önce Kıbrıs’a bakın. Filistin’e bakın. Bölücü terör örgütünün ülkemiz topraklarında 40 yıldır baktığı terör eylemlerine bakın. Türkiye bu konuda asla itham edilebilecek bir ülke değil.
*Suriye’deki gelişmeler sebebiyle bizi ekonomik yaptırımla tehdit edenlere ‘azdan az gider, çoktan çok gider’ diyoruz.
Vekillere çağrı
“Milletvekilleri Meclis’teki iştirakta zayıflar. Salı, çarşamba, perşembe Meclis çalışmalarına vermemiz gerekiyor. Bu özel ricamdır. İnandığımız konularda meclisteki diğer partilerle uzlaşma yolunu sürdüreceğiz.