Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘ülkenin birlik beraberlik içinde olması gereken dönemde kin ve nefret kusanların belirlenip sokağa çıkamaz hale getirilmesini’ istedi. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte açıkladığı ‘Ortadoğu Barış Planı’nı da ‘işgal projesi’ olarak nitelendirdi.

Erdoğan’ın 5’inci Anadolu Medya Ödülleri Töreni’ndeki konuşmasından satır başları şöyle:
- Ülkemizin ve milletimizin birlik, beraberlik, kardeşlik ve dayanışma içinde olması gereken dönemde içinde kini nefreti kusanlar mı var? Hemen bunları belirleyip sokağa çıkmaz hale getirmeliyiz.
- Her ne kadar birileri Suriye’de ne yaptığımız, Doğu Akdeniz’de neyin peşinde olduğumuz, Libya’da ne aradığımızı anlamıyorsa da, milletimiz her şeyin farkındadır.
- ‘Yüzyılın anlaşması’ diyorlar, bu bir işgal projesidir.
- Bırakın bu yalanları, hayatınız bunlarla geçmiş; bir tarafta Trump almış yanına malum kişiyi, toplayacakları alkışa bakıyorlar. O alkışlarla dünyanın kaderini siz değiştiremezsiniz. Filistin’in kaderini ise hiç değiştiremezsiniz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Bugün MGK toplantımızda basın açıklamamızda da özellikle bu konuya değindik. Kudüs satılık değildir, bu bir işgal planıdır.
‘Siyasetçinin medyayı kontrol etmesi de medyanın siyasetçiyi yönetmeye kalkması da yanlış’
Erdoğan, medyanın yasama, yürütme ve yargının ardından gelen dördüncü güç olarak tanımlandığını, yerel medyanın ise sistemin adeta kılcal damarları gibi çalıştığını belirterek, şöyle devam etti: “Siyasetçinin medyayı kontrol altında tutmak istemesi de medyanın siyasetçiyi yönetmeye kalkması da yanlıştır. Medya mensuplarını doğrudan ve dolaylı ticari kazanç hırsı, ideolojik saplantısı, bireysel hesabı kamu görevinin önüne geçtiğinde halkın gözündeki değeri de azalır. Aynı şekilde siyasetçi ve bürokrat da kamu görevini bireysel çıkarlarına alet etmeye başladığında milletin gözünde hızla irtifa kaybeder.”