1) ABD’nin “Ilımlı İslam” projesi ile, Erbakan’dan ayrılan Erdoğan grubu iktidara geldi.
2) Silivri Davaları ile, Sivil ve Asker Bürokrasi, Üniversiteler, Medya gibi, Demokratik Cumhuriyetin temel kurumları çökertildi.
3) Sonunda bir askeri darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Hal ortamında Anayasa da yasalara aykırı bir oy sayımının uygulandığı halkoylaması ile değiştirilerek, tek kişiye bağımlı NeoPatrimonyal Sultanizm denilen “Şahsım Devleti” kuruldu ve rejim hem keyfileştirildi hem de iyice otoriterleştirildi.
4) Bu arada, Irak Savaşı sırasında, savaştan ve ambargolardan dolayı 100 milyar dolardan fazla zarar edildi.
5) Suriye Savaşı sırasında da birkaç yüz milyar bedel ödeyen Türkiye, ayrıca yüzlerce de, şehit verdi.
6) Güney ve Doğu sınırlarımızın bazı bölgeleri kevgire döndü.
7) İslamcı terör örgütleri ve PKK uzantıları sınır ötesinde de güçlendi.
8) Bütün bunların sonunda, ülkenin nüfus yapısı da 10 milyondan fazla oldukları gayri resmi olarak söylenen, kültürümüze yabancı sığınmacılarla değiştirilmeye başladı.
Bu değişmenin olumsuz sonuçları, toplumsal ve siyasal huzursuzluklar yoluyla dışa vurulmaya başladığı için, saklanamaz hale geldi.
Bütün bu olumsuz süreçlerin sorumlusu olan iktidar, seçmen nezdindeki desteğini de kaybedip ikinci sıraya düşünce, Ortadoğu’daki yanlışlardan dönme belirtileri vermeye başlamış görünüyor.
Dilerim çok geç de olsa, Suriye ile ilişkiler düzeltilir.