İktidar, iş bilmediği, eğitimden anlamadığı, politikayı bilmediği için değil…
Çok iyi iş bildiği, eğitimden çok iyi anladığı, politikayı da çok çok iyi bildiği için…
Milli Eğitimi, tarikatların dernek ve vakıflarına ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın personeline havale etmiş durumda.
Böylece, düşünen, sorgulayan, araştıran, gerçeğe, iyiye, doğruya, güzele ulaşmaya çalışan, hem özgür hem de özgürlükçü olan, kendi alanında dünya ile rekabet edebilecek bir gençlik yerine…
Düşünmeyen soru sormayan, araştırmayan, ezberci, dogmatik, bilime, bilimsel gerçeklere kapalı, sabit fikirli, çağdaş dünyadan kopuk, özgür olmayan, hem bağımlı olan hem de bağımlıktan yana olan, biatçı, “evet efendimci” bir gençlik yetiştirmek istiyor.
Bunun için de din ve mezhep gibi, ırk ve milliyet gibi mukaddes kimlikleri ve ideolojileri, kendi siyasal meşrebine uygun olarak saptırıp yozlaştırıyor…