Ekonomimizin yapısal sakatlığı “cari açık” bağımlısı olmaktır. Dolayısıyla yapılması gereken “yapısal reform”un hedefi de bunu ortadan kaldırmak olmalıdır.
Gerisi palavradır. İhracat, pahalı döviz sayesinde kârlı hale gelirse, sadece bugün ihraç ettiğimiz malların ihracatı artmayacak, bugün hiç ihraç edilmeyen mallar ihraç edilebilir, hatta hiç üretilmeyen mallar da üretilip ihraç edilebilir hale gelecektir.
Ayrıca ithal edilene göre fiyatı ucuz kalacağı için, ara-mallarda ithal ikamesi üretim gelişecektir. Bu sayede ihraç mallarının “net ulusal katma değeri” artacaktır.
Geldik zurnanın zırt dediği yere: Pahalı döviz, ücretlerin döviz cinsinden düşmesi demektir. Eğer gazetelerimiz döviz fiyatlarının her artışından sonra “ücretler ve emekli maaşları yüzde şu kadar geriledi, fark kapatılmalıdır” diye yayın yapar ve etkili olurlarsa, TL yüzde 90 değer kaybetse bile, bunun ihracat artışına zerre kadar faydası olmaz.