MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ekonomik istikrarın istenilen noktaya belki iki-üç yılda geleceğini söyledi.
Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde beşinci seramik sağlık gereçleri ve yeni gömme rezervuar üretim tesislerinin açılışı nedeniyle gazetecilerle bir araya gelen Eczacıbaşı, soruları yanıtladı.
‘Yabancı yatırımcı için güven ortamı, teşvikten önemli‘
Yatırım ikliminin önemli olduğunu belirten Eczacıbaşı, şöyle devam etti: “Yabancı yatırımcı bir ülkede tutarlı politikalar arıyor. Eğitilmiş insan gücü arıyor. Hukuk arıyor. Genelde teşvik aramıyor. Yani işin kökü sağlamsa, teşvik üçüncü dördüncü sırada. Bedelsiz arsa vermek, vergi muafiyeti sağlamak gibi teşvikler elbette anlamlı ama bunlar yatırım kararında çok etkili değil. Geleceğe yönelik güven ortamının sağlanması hepsinden önemli. Başbakanlarımıza, bakanlarımıza bunları söyleyen yabancı yatırımcılarla çok defalar birlikte oldum. Bu yatırımcıları davet ederken, vergi indirimleri ya da teşviklerle değil, eğitilmiş insan gücümüzle, tutarlı politikalarımızla ve hukuk sistemimizle cezbetmeliyiz.”
‘Yatırım iklimi kısa sürede değiştirilemez‘
İş insanı yatırım ikliminin kısa sürede değiştirilemeyeceğini, değiştirmek için çok şey yapmak gerektiğini söyledi: “Orta vadeyi hedef almak gerekiyor. Yabancı yatırımcılar, hava durumuna ilişkin tahminlerden değil, yatırım iklimine ilişkin niyetlerden ve işaretlerden etkilenir. İstikrar altı ayda istenilen noktaya gelmeyecek, belki iki-üç yılda gelecek. Yatırımcıların sorunlarını çözmeyi hedeflemek doğru yaklaşım. Çünkü kısa vadeli hedef ve teşviklerle yatırımcıyı çekmek mümkün değil.”
‘Enflasyonu mutlaka indirmemiz lazım‘
Eczacıbaşı, yatırım ikliminin olmazsa olmaz koşulunun istikrar ve düşük enflasyon olduğunu belirtti ve devam etti: “Bizim enflasyonu mutlaka indirmemiz lazım. Dünyada da aynı sorun yok mu? Var. Bu sorunun üstesinden daha kısa sürede gelen ekonomiler, rekabette avantaj sağlayacak.”
Rekabeti reddeden sistemlerin çöktüğünü yeni bir tür kapitalizme doğru gitmek gerektiğini söyleyen Eczacıbaşı, “Rekabete dayalı yeni bir tür kapitalizme doğru gitmek lazım. Bunun adı ‘paydaş kapitalizmi’… Henüz olgunlaşmış değil. Serbest girişim bu yapı içinde çok önemli bir yere sahip” dedi. Bunun gelecekte çok büyük rol oynayacağını ifade eden iş insanı şunları söyledi: “Hissedar kapitalizmi bütün dünyaya hükmetti. Şimdi bu değişiyor. Değer zincirleri de yeni düzenlemeler de buna göre şekillenecek görünüyor. Paydaş kapitalizmini benimseyen girişimler sadece hissedarlarına karşı değil, topluma, müşterisine, çalışanına, tedarikçisine, çevreye, ülkesine ve dünyanın yarınına karşı sorumlu.”
‘Finansmana erişebilmek önemli‘
Eczacıbaşına göre normalleşmeyi bekleyen konulardan biri de finansmana erişmek. Şirketler için finansmana ulaşmanın bir dönem neredeyse imkânsız hale geldiğini ve hala sorunun sürdüğünü ifade eden Eczacıbaşı şöyle konuştu: “Bu ekonomideki dengelerle yakından ilgili. Bugün bir iyileşme var tabi. Yerleşik, güvenilir şirketler için de böyle. Bir anda düzelmesini beklememek lazım ama bence olumlu yönde gidiyor. Örneğin, bugün bizim gibi kuruluşlar çok düşük borçluluk oranıyla çalışmaya gayret ediyor. Anlamlı bir şey değil ama mecburen böyle yapmak durumundayız. Şirketler normal düzen içinde borçtan yararlanırlar. Sen şimdi o kaldıraçtan yararlanamıyorsan ama başka bir ülkedeki rakibin yararlanıyorsa, dezavantajın var demektir. Biz sadece Türkiye’de faaliyet gösteren bir kuruluş değiliz. Yurt dışında rakiplerimizin bu kaldıraçtan yararlandığını görüyoruz. Yatırımlarda en azından birkaç sene vade ile borçlanma imkânı girişimcilere önemli bir avantaj yaratıyor.”
‘Bakan Şimşek’in enflasyon hedefe gerçekçi‘
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçen ay New York’taki yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantıya katılan Eczacıbaşı, buradan moralle ayrıldığını anlattı. Şimşek’in sunumunu son derece samimi bulduğunu söyleyen iş insanı, oradaki izlenimlerini şöyle aktardı: “Toplantıda ‘Bundan sonra düzeleceğine nasıl güveniyorsunuz?’ diyenler de vardı. Bakan Şimşek çok güzel ve tutarlı cevaplar verdi. Neticede çok olumlu bir toplantı oldu. Ben oradan moralle ayrıldım. Türkiye’ye yabancı yatırımcılardan bir anda para yağacak demek elbette mümkün değil ama faydalı bir toplantıydı. Şimşek, ‘3 yıldan önce enflasyonda ciddi bir düşüş beklemeyin’ diyor. Bunu gerçekçi ve doğru buluyorum. ‘6 ay sonra bu iş hallolacak’ deseydi inandırıcılığı sorgulanabilirdi. Gerçekçi tahminler zarar vermez, yarar sağlar. İlk başta moral bozucu gibi gelse de çözüme katkı sağlar.”
‘Avrupa durdu diye duramayız‘
Avrupa’daki pazar daralması pek çok ihracatçı gibi Eczacıbaşı’nı da etkiledi. Benzer durgunluğun 2008’de de yaşandığını hatırlatan iş insanı, “Önce Türkiye’de güçlenip ardından da Avrupa pazarında büyüme stratejisi izlediğimiz için kriz zamanlarında yatırım yapmaya devam etmenin faydasını görüyoruz. Başka pazarlara da yöneleceğiz. Karşılaşılan sınamalardan bağımsız olarak, üretimi sürekli artırmak istiyoruz” diye devam etti.
‘Start-up’lara yatırım yapıyoruz‘
Eczacıbaşı, Ortadoğu ve Orta Asya bölgesinde yatırım planları yaptıklarını, bu bölgelerde büyümek istediklerini söyledi. Sağlık alanında daha da büyümeyi planladıklarını belirten Eczacıbaşı, “İlaç üretimine yeniden başladık. Ana iş kollarımızdan sağlık alanında daha da büyümeyi planladık. Sağlık sektörü özellikle teknoloji tarafında geçmişe kıyasla oldukça gelişmiş durumda. Bu nedenle, yatırımlarımız da farklılaşıyor. Artık ‘start-up’lara da yatırım yapıyoruz. Çok sayıda yatırım projesi önerisi geliyor. Bu konuda bir fon da kurduk” dedi.