Muş Devlet Hastanesi pandemi servisinde görev yapan iç hastalıkları uzmanı Dr. Süleyman Polater’in salgın sürecinde içine en çok dert olan şey, eşiyle aynı anda tedavi gören ve kocasına selam iletmesini söyleyen bir hastasının dileğini yerine getirememiş olması.

Süreci AA muhabirine anlatan Polater bazen günlerce hastaneden çıkamadığı için ailesinden uzak kaldığını söyledi.
Kendilerini bilimsel olarak tamamlamaya çalışırken bir yandan da hastalara modern tıbbın gerekli gördüğü bütün tedavileri dünyayla birlikte uygulamaya çalıştıklarını belirten Polater, bu süreçte yaşadığı acı olayları şöyle anlattı: “Hasta yakınlarını yoğun bakıma alamadığımız için telefonla bilgi veriyoruz. Özellikle hastaları bilgilendirmek için aradığımızda yakınları mesaj iletmemizi istiyorlar. Bir hastamın eşi, kocasına selamını iletmemi, Covid-19 tedavisinin tamamlandığını ve iyileştiğini söylememi istedi. Hastanın yanına gittiğimde kalbi durmuştu, müdahale ediliyordu ancak kurtarılamadı. O selamı ve iyi haberi hastama iletemedim. Benim için çok üzücü bir andı. Onu halen üzerimde bir borç olarak hissediyorum.”
Yoğun bakımda çalıştığı için solumum yetmezliği çeken ve çok zor nefes alan hastalarla muhatap olduklarını aktaran Polater şöyle devam etti: “Covid-19 tedbir alarak önleyebileceğimiz bir hastalık. Bu hastalarımızın çoğu birkaç gün önce aileleriyle çok güzel anlar yaşıyorlardı. Birkaç gün sonra aniden hiç bilmedikleri bir yerde hiç kimseyle bağlantı kuramadıkları alanda ne yazık ki nefes almaya çalışıyorlar.”
Hastanede görev yapan pratisyen hekim Işıl Işık ise Covid-19’u iki kez yenerek görevine döndü.
Işık, Covid-19 testinin 22 Nisan’da pozitif çıkması sonrasında evde kendini izole ettiğini belirterek şöyle devam etti: “14 gün karantinada kaldım. Bu esnada ailemden, arkadaşlarımdan ve hastalarımdan uzak kaldım. Benim için her alanda zorlu bir süreçti. Bir an önce toparlanmalıydım çünkü hastalarımın doktora ihtiyacı vardı. Kendimi toparlayarak görevimin başına döndüm. Ne yazık ki 2 Eylül’de ikinci kez yakalandım. Yine 14 gün evde kendimi karantinaya aldım ve tekrar hastalarım için göreve başladım. Covid-19’u savaşa benzetiyorum. Bu savaşın en önünde giden askerleriz. Entübe olup yoğun bakımda olmak istemiyorsak maskeleri yüzümüzden eksik etmeyelim. Maske bizim için bir bariyer. Hem karşımızdakini hem de bizi koruyor.”