ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Yonca Özdemir, 15 yıldır çalıştığı ODTÜ’den kontratı yenilenmeyerek görevden alındı. Özdemir, gazetelerde yayınlanan Kıbrıs’la ilgili eleştirel siyasi fikirlerinin atılma kararında rol oynadığı söyledi.
Sözleşmesinin yenilenmemesinin ‘akademik olmayan nedenlere dayandığını’ söyleyen akademisyen, “15 senedir çalıştığım bu kurumda akademik sorumluluklarımı kusursuz yerine getirdiğim herkesin malumudur” dedi.
Özdemir, ODTÜ Kıbrıs yönetiminden detaylı rapor talep etmiş olmasına rağmen talebi karşılıksız kaldı.
‘Sendikanın hedef alındığı açık’
Yenidüzen’in aktardığına göre akademisyenin açıklaması şöyle: “Nisan ayı sonunda ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü yönetimi kontratımı yenilemeyeceğini bildirmiş ve bu kararı ‘akademik yetersizlik’ nedenine dayandırmıştır. Kurumumuzun kullandığı kriterlerle kesinlikle bağdaşmayan bu değerlendirmenin detaylı raporunu ve yeniden değerlendirilmeyi talep etmiş olmama rağmen bu taleplerim de reddedilmiştir.
15 senedir çalıştığım bu kurumda akademik sorumluluklarımı kusursuz yerine getirdiğim herkesin malumudur. Dolayısıyla akademik olmayan bazı nedenlerden dolayı işten çıkarılmış olduğum aşikardır. Özellikle, bu kararla Aralık 2017’den Mayıs 2022’ye dek başkanlığını yürüttüğüm kampüsümüz sendikası KAMPÜS-SEN’in hedef alındığı açıktır. Amaç hem sendikayı susturmak, hem de iş güvensizliği ortamı yaratarak tüm çalışanları korkutup sindirmektir.
‘Ayıp tamamen ODTÜ yönetimine ait‘
Ayrıca, çeşitli gazetelerde yayınlamış olan Kıbrıs’la ilgili siyasi fikirlerimin de bu atılma kararında rol oynadığı izlenimi oluşmuştur. Spekülasyonlara yer vermemek amacıyla bu hususta TC Büyükelçiliği’nin rolü olmadığını vurgulamak isterim. Ortadaki ayıp tamamen ODTÜ yönetimine aittir.
Hatırlanacağı üzere tam üç yıl önce de benzer bir şekilde kampüsümüzdeki üç profesör işten çıkartılmıştı. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Yönetimi’nin kampüsün ciddi boyutlara varmış mali sıkıntılarına ve gittikçe yoğunlaşan öğrenci şikâyetlerine çözüm bulmak yerine, kampüsün sorunlarını daha da derinleştiren ve hem hocaların hem öğrencilerin ODTÜ’ye güveninin derinden sarsılmasına yol açan bu tip kararlar alması hem çok üzücüdür, hem de çok adaletsizdir. ODTÜ yönetimini ODTÜ prensip ve ilkeleri ile de kesinlikle bağdaşmayan bu kararından dolayı kınar, tüm ODTÜ bileşenlerini, akademisyen arkadaşlarımızı, KKTC’deki ve Türkiye’deki sivil toplum örgütlerini dayanışmaya davet ederim.”