Diyarbakır ve İstanbul’da eş zamanlı operasyonlarla çok sayıda gazeteci gözaltına alındı.
Dihaber’de yer alan habere göre Diyarbakır’da DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik, İstanbul’da DİHA muhabiri Metin Yoksu ve BirGün gazetesi muhasebe sorumlusu Mahir Kanaat sabah saatlerinde evlerine düzenlenen eş zamanlı operasyonla gözaltına alındı.
ETHA çalışanlarının kaldığı Beyoğlu’ndaki evde de arama yapıldığı, polisin iki bilgisayara el koyduğu belirtildi. ETHA muhabiri Derya Okatan hakkında da gözaltı kararı var.
Dihaber, Çelik’in evindeki eşyaların dağıtıldığını, ‘yarım saat boyunca işkence yapıldığını’ öne sürerken, Yoksu’nun evinde yapılan baskında da tüm aile üyelerinin cep telefonlarına el konduğunu bildirdi.
Yolculuk gazetesi yazı işleri müdürü de gözaltında
Yolculuk gazetesi, gazetenin yazı işleri müdürü ve imtiyaz sahibi Eray Saygın’ın sabah saatlerinde evinden gözaltına alındığını duyurdu.
Ayrıca Yolculuk gazetesi bünyesinde bulunan Adalı Yayınevi’nin Okmeydanı’ndaki bürosunu da polis bastı. Bilgisayarların hard diskleri polis tarafından söküldü.
Aynı operasyon kapsamında eski Diken editörü, gazeteci Tunca Öğreten de gözaltına alınmıştı. Gerekçe olarak ‘örgüt üyeliği’ gösterilmişti.
BirGün çalışanının nerede olduğu bilinmiyor!
BirGün gazetesi, avukatları Tolgay Güvercin’in gözaltına alınan çalışanları Mahir Kanaat’in nerede olduğu konusunda bilgi almak istediğini ancak yetkililerden net bir bilgi alamadığını yazdı.
Avukat Güvercin, “Vatan Emniyet Müdürlüğü, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü ve Çağlayan Adliyesi’ne giderek Kanaat’in nerede olduğu konusunda bilgi almak istedik. Fakat yetkililer bize net bir bilgi vermiyorlar” ifadelerini kullandı.
Gazetenin muhasebe sorumlusu Kanaat, saat 05.00’te terörle mücadele şube ekiplerince evinden gözaltına alınmıştı.
TGS: Gazetecileri serbest bırakın
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), aralarında üyeleri Tunca Öğreten ve Ömer Çelik’in de bulunduğu gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
“Bir sabaha daha operasyon haberi ile uyandık. Hedef yine gazetecilerdi” denilen açıklamada, gözaltı gerekçesi konusunda açıklama yapılmadığı hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin dört bir yanında bombalar patlarken, IŞİD Suriye’de Türk askerini öldürürken, gerçekleri gizlemek için gazetecileri hedef alan bir anlayışı kabul etmiyoruz. Gazetecilerin yaptığı şey gerçekleri halka ulaştırmaktır. Bu yüzden bir kez daha ‘Gazetecilik suç değildir’ diyoruz. Gözaltındaki ve tutuklu tüm gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.”