• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Dışsal riskler altında Türkiye piyasaları

11/10/2021 20:34


M. MURAT KUBİLAY

[email protected]

Finansal piyasalar hafif hafif gerginleşmeye devam ediyor. Dolar kuru 8,97 ile rekor kırdı. 10 yıllık devlet tahvilleri getirisi yüzde 19,10’a çıkarak Naci Ağbal’ın görevden alındığı dönemdeki zirvesine geldi. Diğer taraftan 2018 ve 2020’dekilere benzer bir finansal çalkantı yok. Belki henüz yok ya da birçok fiyatlama bunu yansıtamayacak kadar kötüleşmiş bir halde.

Piyasalardaki durumu gerginleşmeye benzetmiştik. Bir taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temelini oluşturduğu ‘enflasyon sebep faiz netice’ düşünce sistemi, bunu uygulayabilecek Merkez Bankası (TCMB) yönetimi ve olası erken seçimlerde para ve maliye politikalarındaki disiplinin tümden yitirilme riski var. Diğer taraftan ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere sıkılaşmaya meyilli merkez bankaları ve pandemiyle belirginleşen batık firmaların (Çin’deki Evergrande gibi) yaratabileceği sarsıntılar var. Bu yazıda dış şoklara odaklanacağız.


Fed süreci başarıyla yönetiyor

Fed konusuyla başlayalım, çünkü konuya ilişkin fazla bilgi kirliliği mevcut ve tartışma düzeyi kahvehanelerdeki gibi. Mevcut durumda bir sürpriz yaşanmazsa eğer, Fed kasım veya en geç aralık ayında varlık alımları neticesinde piyasaya verdiği paranın hızını azaltacak ve dört ila sekiz ay içerisinde alımları tamamen durduracak. 2022 sonu itibarıyla muhtemelen tek bir faiz artırımına (yüzde 0,25) gidecek ve orta vadenin sonunda, yani 2024 sonunda ancak yüzde 2 politika faizine ulaşabilecek. Tabii bu hem Fed üyelerinin hem de yabancı yatırımcı ve ekonomistlerin ortalama beklentisi. Yani özellikle enflasyonda kalıcı bozulma bekleyen, bu nedenle daha hızlı faiz artırımı ve varlık alımlarının durdurulmasından sonra piyasadaki paranın ivedilikle çekileceğini düşünenler de mevcut. Bu beklentilerin doğal sonucu ise piyasaların daha da hareketlenmesi ve 2013’teki gibi bir şok yaşanarak (tapering tantrum) Türkiye gibi ülkelerin derinden sarsılması, hatta olağan para politikası izleseler bile ağır hasarlı çıkması.

1970’lerde başlayan ve 2020’lere uzanan, gittikçe yakıtı azalan neoliberalizm isimli iktisadi, siyasi ve sosyal düzenin sonuna yaklaşıyoruz. Bunun büyüme üzerindeki etkisi daimi durgunluk (secular stagnation), yani yapısal ve hatta sistemik nedenlerden ötürü ne yapılırsa yapılsın ABD’nin büyümesinin dinamik olamaması. Fakat eş anlı bir başka sonucu daha var, emtia fiyatlarında artış ve emek ücretlerinde kalıcı yükseliş olsa dahi, gevşek para politikaları 1970’lerdeki düzeyde enflasyon yaratamıyor. Üstelik tüm bu süreçte uygulanan parasal genişlemeler öyle büyük ki hisse senedi piyasaları zirveden düşse bile 2008’deki gibi çöküş yaşamıyor ve 1978’deki gibi yüzde 10 düzeyinde enflasyona neden olmuyor. Beklenmedik bir şok yaşanmazsa eğer, yüzde 1-3 arası ABD büyümesi ve yüzde 3-5 arasındaki enflasyon oranı yeni normal haline geliyor. Artan kamu borçluluğu ve batık kredilerin yükü ağırlaşıyor ancak en azından bir müddet daha yüzdürülerek sürdürülebiliyor.

Çin sıkıntıların gecikmeli farkında

Çin tarafı ise biraz daha sıkıntılı. Uzun yıllardır döndürülen batık krediler ve finansal sistemdeki yapısal zayıflık, alarm zillerini çalmaya başladı. Tarihte eşi benzeri görülmemiş büyümenin düşük işgücü maliyeti ve yüksek teknolojiye yatırım haricinde bir diğer ayağı denetimsiz verilen devasa ölçüde kredilerdi. Çin birkaç istisna dışında içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek kredi kullanılan ülke. Büyüme ivmesindeki düşüşün ilelebet daha fazla krediyle sürdürülemeyeceği zaten aşikârdı, fakat mevcut durumun Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından gecikmeli tespiti ve tedavi süreci 30 yıllık trendin sonuna yaklaşıldığını gösteriyor. Çin bir yandan Kuşak ve Yol Girişimi ve Asya Altyapı Yatırım Bankası ile ABD’nin kendisine karşı kurmaya çalıştığı çitleri aşmaya çalışacak; diğer taraftan büyümede başarılı ama dengesizliklere meyilli kendine münhasır kapitalist sistemini tamir etmeye çalışacak. Konut piyasasına yapılan yatırımlar ve bu yatırımların kaynağını sağlayan gölge bankacılık sistemi gözetim altına alınacak. Dahası ÇKP ile Çinli milyarderler arasındaki güç savaşı sürecek. Yani neoliberalizmin Almanya ile en büyük kazananı olan Çin için yüzde 5 büyümeyle tatmin olma ve cari fazlasına rağmen sermaye çıkışı yaşama dönemine giriliyor.

Hafif sarsıntılar olası

Peki, küresel piyasalardaki gerici süreç Türkiye’de bütünüyle fiyatlandı mı? Elbette ki hayır, fakat ABD ve Çin’deki yönetimlerin özeni neticesinde büyük şoklara neden olmuyor. 2013’teki sarsıntının yaşanmaması için ABD ve 2014’tekinin tekrarlanmaması için Çin hayli temkinli. Hemen ekleyelim: Ne derece dikkat gösterilirse gösterilsin, inişe geçen uçaklarda mutlaka sarsıntı gerçekleşir. Fakat bunun süresinin uzaması Türkiye’nin lehine, çünkü piyasalar geleceği daha sakin bir şekilde fiyatlıyor, bu esnada Türkiye henüz ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği belli olmayan iktidar değişimine yaklaşıyor. Hiç şüphesiz ABD ve Çin’de olduğu gibi Türkiye’de de süreç sükûnetle gerçekleşmeyecek, fakat maliye politikasındaki ölçülülük ve para politikasında kantarın topuzunun -en azından şimdilik- kaçırılmaması, en kötü senaryolar yaşanmadan çıkışa ulaşılabileceği ihtimalini artırıyor.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: M. Murat Kubilay

SON HABERLER

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

BAHADIR KAYNAK Meğer modüler mobilya satan dev marketlerinde herkese … Devamı...

İsveç, NATO görüşmeleri için Türkiye’ye diplomatik heyet gönderecek

İsveç hükümeti, NATO üyeliğini görüşmek için diplomatlardan oluşan bir … Devamı...

Kılıçdaroğlu’ndan müzik yasağı ve konser iptallerine: Özgür doğduk, özgür öleceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üst üste konser iptal eden ve müzik … Devamı...

AKP’li vekil duyurdu: ‘Muhafazakar endişeler’in odağındaki resim kaldırıldı

AKP İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak'ın aktardığına göre Müze … Devamı...

Son 24 saat: 1154 vaka, 10 ölüm

Türkiye'de son 24 saatte 1154 Covid-19 vakası kaydedildi, 10 kişi … Devamı...

EYT’liler İstanbul mitinginde buluştu: Sadece adalet istiyoruz

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Federasyonu’nun İstanbul Maltepe’de … Devamı...

Kocaeli’nde AKP’li belediye Aynur Doğan konserini iptal etti

Kocaeli'nde AKP'li Derince Belediyesi, Kürt sanatçı Aynur Doğan'ın kentte … Devamı...

Yılın sergisi: Ve Şimdi İyi Haberler

İstanbul Pera Müzesi kaçırmak istemeyeceğiniz bir sergiye ev sahipliği … Devamı...

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nden ‘İnek Duası’na inceleme

Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) … Devamı...

Akşam Postası / 15 Mayıs 2022

Kocaeli’nde AKP’li belediye Aynur Doğan konserini iptal … Devamı...

İYİ Parti’nin hükümet şekli ve siyasal sistem önerisi…
F-35 olmuyorsa F-16 alalım?

Acı kaybımız

Osman Kavala 1657 gündür hapiste

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

YAZARLAR

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

Tekrardan kaçın ama sakınma!

Mustafa Dağıstanlı

Onca insan ‘sivil ölüme’ mahkûmken toplumda huzur olacaktı, öyle mi!

Murat Sevinç

Zafer Partisi nedir, kimin işine yarar?

Dağhan Irak

Sükûnet, derli toplu düşünüp konuşabilmek için gerekli…

Murat Sevinç

Anneler Günü’nün ardından

Hürrem Sönmez

Ekrem İmamoğlu meselesi

Levent Gültekin

GÜNÜN 11’İ

Orhan Bursalı: Ellerinin altında seçimleri erteleme kararı kalıyor

Yılmaz Özdil: Ben ikna oldum yani!

Saygı Öztürk: Afganistanlı gençlerin SADAT’la bağlantısı

Gözde Bedeloğlu: Bizi bekleyen gelecek, en açık haliyle görüntülendi

İhsan Çaralan: CHP korkmaya devam ediyor

Ayşen Şahin: Hep defansta kaldık, el artıracaktık oysa her saldırıda

Ahmet Taşgetiren: Bilen bilir, bu iş bumerang gibidir

Zeynep Gürcanlı: Türkiye’nin üyelik süreci sıkıntıya düşebilir

Mehmet Faraç: Ürkütücü istihbarat mı geldi?

Nihal Bengisu Karaca: Pusu kuran bir sistem bu

Nilgün Cerrahoğlu: 21 Mayıs İmamoğlu için yeni bir mutabakat ve başlangıç noktası oluşturabilir

15 Mayıs’ta iklim için el ele

Ukrayna’da Eurovision sunucusunun bomba sığınağındaki sevinci gündem oldu

Silifke’de, zehirli kestane toplamak için daldılar

Kedilerin soyağacı çıkarılıyor

Vogue dergisi, ‘Vogue köyü’ndeki pub’ın adının değiştirilmesini istedi

Britney Spears düşük yaptı: Mucize bebeğimizi kaybettik

‘Güldür Güldür’den hem Nebati’ye hem ‘bazı gazeteler’e gönderme

Maserati’yle tarihi İspanyol Merdivenleri’nden indi

İlişkinizi kurtarmanın sırrı: Deneyimli çift terapistinden yedi ders

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi