Dışişleri bakanlığı, Suudi Arabistan’ın Tahran ve Meşhed’deki konsolosluk binasına yapılan saldırının ‘kabul edilemez’ olarak değerlendirip, iki ülke arasındaki gerilimin düşürülmesin istedi.
Dışişleri ‘seçici’ davrandı
Suudi Arabistan’ın, Şii din adamı Nemr Bakır en-Nemr’in de bulunduğu 47 kişiyi idam etmesinin ardından tırmanan gerilimde, Suudi Arabistan İran ile diplomatik ilişkilerini kesmişti.
Dışişleri bakanlığının yazılı açıklamasında, “Suudi Arabistan’ın İran’daki diplomatik ve konsüler misyonlarına yönelik saldırılardan endişe duyulmaktadır” ifadesi kullanıldı.
Viyana sözleşmeleri uyarınca diplomatik ve konsolosluk misyon binalarının tam dokunulmazlık hakkına sahip olduğunu ve bu sözleşmeyi kabul eden devletlerin bu misyonların güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan dışişleri bakanlığı, “Bu bakımdan, Tahran ve Meşhed’deki Suudi Arabistan misyonlarına yönelik saldırılar kabul edilemez” dedi.
Açıklamada “Türkiye iki ülke arasındaki gerginliğin bölge güvenliği, istikrarı ve barışı üzerinde olumsuz yansımalara sebebiyet vermemesini, bir an önce tehdit dilinin bırakılarak diplomasi diline dönülmesini ve teenni ile hareket edilmesini istemektedir” ifadesine de yer verildi.
Kurtulmuş tepki göstermişti
Dışişleri açıklamasında, Suudi Arabistan’daki idamlarla ilgili bir tepkiye ise yer verilmedi. Bu konudaki tek açıklama Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’tan gelmişti.
Kurtulmuş, bakanlar kurulu toplantısının ardından, Türkiye’nin Suudi Arabistan’da 47 kişinin idam edilmesini tasvip etmediğini söyleyip gerilen Suudi Arabistan-İran ilişkilerinin hem iki ülkeye hem de tüm bölgeye zarar vereceğini kaydetmişti.