Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Kıbrıs konusunda Türkiye’yi kınadığı mesajına tepki gösterdi.
Yerleşime yasak Maraş, adayı ikiye ayıran yeşil hat üzerinde ve bir tampon bölge konumunda bulunuyor. Bölge, adanın tekrar birleşmesi için Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında on yıllardır süregelen görüşmelerde pazarlık malzemesi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, KKTC ziyareti sırasında Maraş’ta yeniden hayatın başlayacağını belirterek “Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır” demişti. BMGK, Erdoğan’ın sözleri nedeniyle kınama mesajı yayınlamıştı.
Bakanlık açıklamasında, “Ada’daki gerçeklerle bağdaşmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara ilişkin KKTC’nin verdiği cevapları tamamıyla paylaşıyoruz” dendi.
Açıklamaların, Maraş’ın KKTC toprağı olmadığı, KKTC’nin Maraş’taki mülklere el koyacağı ve buraya mülkiyet hakları hilafına yerleşimciler getireceği gibi ‘mesnetsiz iddialara ve Rum-Yunan kara propagandası’ dayandığı belirtilen açıklamada, ‘Maraş’ın KKTC toprağı olup, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde zamanında yerleşime açılmadığı, askeri bölge olarak ilan edildiği’ dile getirildi.
‘İhlal yok’
Açıklamada, KKTC hükümetinin, geçen ekim ayında 47 yıldır kapalı tutulan ve artık çevresel tehlikeler de yaratmaya başlayan Maraş’ın iki ana caddesini ve plajını halka açtığı, son olarak da Maraş’ın yüzde 3,5’una tekabül eden pilot bölgenin askeri bölge statüsünü kaldırdığı kaydedildi.
KKTC makamlarınca Maraş açılımı kapsamında alınan tüm kararların mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içinde olunduğu savunulan açıklamada, ‘iddia edildiğinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığı gibi BM Güvenlik Konseyi kararlarının mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde olmadığı’ vurgulandı.
Açıklamada, Erdoğan’ın ifade ettiği üzere, bu adımlarla Maraş’ta yeni mağduriyetlerin oluşmayacağı, herkesin yararına olacak şekilde, mevcut mağduriyetlerin giderileceği kaydedildi.
‘Görmemekte ısrar’
“Öte yandan, BM Güvenlik Konseyi maalesef Kıbrıs meselesinde de sahadaki gerçekleri görmemekte ısrar etmektedir” denen açıklamada, on yıllarca süren çabaların, ‘Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen, Kıbrıs Rum yönetiminin uzlaşmaz tutumu nedeniyle, iki kesimli, iki toplumlu federal çözüme ulaşılmasını sağlamadığı, taraflar arasında bu model üzerinde görüş birliği yokken, halen federal çözümde ısrar etmenin artık Konsey’in itibarına zarar verdiği’ belirtildi.
Açıklamada, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulmasına yönelik yeni bir müzakerenin başlamasının, ancak Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkün olduğu aktarıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Bu anlayışla, BM Güvenlik Konseyi’ni, Rum-Yunan ikilisinin yanıltıcı propagandasından kurtulmaya, ayrıca KKTC’nin, Maraş konusunda hukuka uygun olarak attığı adımlarını ve Cenevre’de sunduğu yapıcı ve gerçekçi önerisini desteklemeye davet ediyoruz. Kıbrıs Rum tarafını hukuka aykırı şekilde AB’ye alan, hatta bu kararın siyasi olduğunu da pişkince söyleyen AB’nin ve o dönemdeki hukuksuzluğa arka çıkan bazı Avrupa ülkelerinin şimdi hukuktan dem vurmasının hiçbir değeri yoktur. Bu güruhun bize hukuk dersi vermeye kalkması ise tam bir garabettir. Bu güruhu ve uluslararası toplumu bir kez daha Ada’daki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkına yaptıkları haksızlıklara son vermeye, Kıbrıs Türk halkının iradesine ve 1960’ta kazandığı egemen eşitliğine ve eşit statüsüne saygı göstermeye çağırıyoruz.”