Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çok şanslı bir siyasetçi.
Öncelikle çok sadık bir seçmen tabanı var.
Bugün “ak” dediğine yarın kolayca “kara” diyebiliyor. Milyonlar da kendisiyle birlikte “kara” demeye başlıyor. Seçmenlerinden bir şeye hem “ak” hem “kara” deyince alkış ve oy alabiliyor.
Mesela, faiz indirimi için “nas” (dini inanç gereği zorunluluk) deyip faizleri yüzde 21,5’ten yüzde 8,5’a düşürürken de alkış ve oy alıyor.
***
Sadece seçmenlerinden mi?
Öyle bir kutuplaşma ve popülizm siyaseti izliyor ki “siyasi muhalifi” gibi görünen siyasetçiler dahi seçmenleri gibi hemen onun yoluna giriyor.
Mesela, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in tavrına bakın.
İsveç’in NATO üyeliği konusunda Erdoğan’ın dün “ak” dediğine bugün “kara” dediği yüzlerce cümlesi var, O ise Erdoğan’dan çok muhalefet partisi CHP’nin camına taş atıyor: “Terörle mücadele tezkeresini sakıncalı bulup, ‘hayır’ diyenler de teröre alan açanları, NATO’da müttefikimiz yapmakta en küçük sakınca görmediler.”
***
Erdoğan, aynı durum için gösterdiği 180 derece farklı tavırlarını görmezden gelen, aç gezseler de oylarını esirgemeyen seçmenlerinden çok memnundur.
Erdoğan, aynı zamanda kendisini unutup, sıkça en güçlü rakibi CHP’yi hedef almaya başlayan “muhalefet liderlerinden” de çok memnundur.