BERİL KÖSEOĞLU
Hükümet çözüm sürecinde somut adım çağrılarına kulak tıkarken, Kürt siyasetinden gelen uyarılar da sertleşti. Mesaj açık: ‘Süreç tehlike altında, 30 Mart seçimlerine kadar adım atılmazsa yeni bir dönem başlar, faturayı AKP öder.’
Öcalan’dan rest
Son demokratikleşme paketini tek taraflı ve sadece 17 Aralık sürecini ‘kurtarma’ amaçlı gören BDP, son olarak hükümeti yerel seçimler öncesinde köşeye sıkıştıracak bir girişimde bulundu: Çözüm sürecinin yasal zemine oturtulması için ‘Toplumsal Barış ve Müzakere Kanunu Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. Ancak teklife, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın üç şartı ve şu sert mesajı eşlik ediyordu: ‘Bugüne kadar 50 bin kişi öldü. Bir 500 bin kişi daha mı ölsün?’
47 günlük süre
Açıklama, Öcalan’la 8 Şubat’ta İmralı’da görüşen BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken’den geldi. Buldan basın toplantısında hükümeti acilen adım atmaya çağırdı: “Seçime kadar adım atılmazsa bu sürecin çok ciddi boyutlarda, her yönüyle gözden geçirileceğini, önemli kararlaşmaların yaşanacağını, devletin, hükümetin görmesi, kamuoyunun bu durumu bilmesi gerekir. Sayın Öcalan aynen şöyle demiştir. ‘Eğer AKP adım atmazsa bunun siyasi faturası kendi açısından çok ağır olacaktır. Geçmişte Kürt sorununu çözemeyen tasfiye olmuştur.’ Sayın Öcalan’ın şu uyarısını buradan paylaşmak istiyoruz. ‘Bugüne kadar 50 bin kişi öldü. Bir 500 bin kişi daha mı ölsün?’ demiştir.“
Buldan, “Bu sözler seçim sonrasında ateşkesin sona ereceği anlamına mı geliyor?” sorusuna da, “Onu Öcalan bilir” yanıtını vermekle yetindi.
‘Toplumsal Barış Bakanlığı’ kurulur mu?
BDP’nin 12 maddelik kanun teklifi de hükümeti zorlayacak nitelikte. Esasında talepler, Latin Amerika veya İspanya’daki benzer süreçlere paralel. Milliyet’ten Namık Durukan’ın haberine göre, kanun teklifinde şu talepler öne çıkıyor:
* Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı kurulması;
* Meclis’te kurulacak komisyonlarla ayrımcılığın önlenmesi;
* Çözüm sürecinin yerli ve yabancı gözlemcilerle izlenmesi;
* Çatışma döneminde oluşturulan tüm yapıların kaldırılması;
* Siyasi amaçlarla silahlı mücadeleye başvurmuş örgüt üyelerinin topluma kazandırılması;
* Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu kurulması.
‘Seçim öncesi halka anlatamayız’
Ancak AKP’nin başından beri yanaşmadığı bu önerileri, yolsuzluk soruşturmasıyla zaten yıprandığı seçim sürecinde kabul etmesi daha da zor görünüyor. Nitekim Buldan ve Baluken’in görüştüğü Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın şimdiden ‘kısa ve net’ bir yanıt verdiği belirtiliyor.
Yine Namık Durukan’ın haberine göre, Atalay ve Ala talepleri değerlendireceklerini söyleseler de, bu süreçte bunları kabul edemeyeceklerini saklamadı. Buna göre iki AKP kurmayı, “Önümüzde bir seçim var, bunu halka anlatamayız” dedi.
Şimdi gözler, BDP heyetinin 10 gün sonra yapacağı İmralı ziyaretine ve Öcalan’dan gelecek mesajlara çevrildi.