TBMM Genel Kurulu’nda, barolara ilişkin düzenlemeleri de içeren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk iki maddesi kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, aynı ilde birden fazla baronun bulunması halinde baroya yazılma talebi herhangi bir baroya yapılabilecek.
Aynı ilde birden fazla baro varsa avukatlık stajının ikinci 6 aylık kısmı, staj yapılan baroya kayıtlı bir avukatın yanında gerçekleştirilebilecek.
Şık’la AKP’liler arasında gerginlik
Öte yandan, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık’ın, teklifin birinci bölümü üzerine konuşması sırasında, Şık ile AKP’li milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Şık’a, konuşması sırasında ‘cumhurbaşkanına hakaret ettiği’ gerekçesiyle disiplin cezası verilmesini istedi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, Şık’ın Genel Kuruldan geçici olarak iki birleşim çıkarma cezası verilmesini işleme aldı.
Şık’ın 10 dakikalık kürsüden savunma hakkını, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Erkan Baş kullandı.
Konuşmasının sonunda da Baş ile AKP milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. Bunun üzerine Adan, birleşime ara verdi.
Aranın ardından Adan, grup başkanvekilleriyle yapılan görüşme ile savunmadaki tutum ve davranışlar göz önünde bulundurularak, Şık’a, TBMM İçtüzüğü’nün 157’nci maddesine göre uyarı cezası verdiğini bildirdi.
‘Yapacak iş mi kalmadı?’
Görüşmeler sırasında teklifin birinci bölümü üzerinde söz alan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, düzenlemenin neden geldiğine bir anlam veremediklerini belirterek “Türkiye işsizliği, açlığı ve diğer sorunları çözdü de yapacak bir iş kalmadığı için mi bu düzenleme gündeme geldi? Bunu anlamak mümkün değil. Vatandaşlara bunu izah edemiyoruz” dedi.
MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, baroların, avukatların müşterek menfaatleri doğrultusunda çalışması ve üyelerinin mesleki gelişimini sağlaması gerektiğini söyledi.
Kanun teklifine muhalefet eden baroların, kendilerini haklı gösterebilmek ve taraftar toplayabilmek için günlerdir mevzuata aykırı davrandığını, kanuni görev tanımlarının dışında hareket ettiğini belirten Öztürk, “Örneğin ‘Çoklu baroyla barolar siyasallaşıyor’ deniyor. Zaten, şimdi, muhalefet eden baro yönetimleri siyasallaşmış değil mi? Görev alanlarını unutup devlet yönetimine ayar vermeye, muhalefet partisi gibi davranan hatta, hatta Diyanet İşleri Başkanı’nın dini değerlerimizle ilgili sözlerini aşağılayacak kadar ülke gerçeklerine yabancılaşmış baro yönetimleri yok mu?” diye sordu.
‘Yargı vasfını yitirmiştir’
HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, devletin yasama, yürütme ve yargı organlarından oluştuğuna işaret ederek “Ancak Türkiye’de yargı, yargı olmaktan çıkarak vasfını yitirmiştir. Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala örnekleri ortada” görüşünü savundu.
‘Ülkeyi bölmenin başka adı’
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, AKP’nin adliyeleri böldüğünü şimdi de sıranın barolara geldiğini iddia etti. Adliyelerin cemaat ve tarikatlar tarafından paylaşıldığını ileri süren Tezcan, “Adliyeler Hakyolcular, Süleymancılar ve Menzilciler diye ayrılmış. Baroları bölmek, ülkeyi bölmenin başka adıdır. Camiye, kışlaya, okula, adliyeye siyaseti sokmayın. Bunun için itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, barolarla ilgili teklifi, ‘vatana ihanet’ olarak eleştirilmesini doğru bulmadığını, kullanılan ifadelerde daha dikkatli olunması gerektiğini kaydetti.
Dağ, “Bu teklifle, barolar arasında daha fazla avukatı kendi bünyesinde tutmak için rekabet ortaya çıkacak. Adalet ve daha iyi hizmet yapma rekabeti olacak” dedi.
Baro başkanlarının yürüyüşüne de değinen Dağ, “Barolar, meslektaşlarının sorunları için yürümediler. Peki şimdi niye yürüdüler? Çünkü şimdiye kadar daha az ama örgütlü azınlık, örgütsüz çoğunluğa tahakküm ediyordu. Ama bunlar bugünden sonra tahakküm edemeyeceklerdir” diye konuştu.