82 yaşında hayatını kaybeden Kanadalı efsanevi sanatçı Leonard Cohen, ‘So Long, Marianne’ şarkısını ithaf ettiği eski sevgilisi Marianne Ihlen’e geçtiğimiz aylarda bir mektup yazmış, Ihlen ise mektubu okuduktan iki gün sonra hayatını kaybetmişti.

Leonard Cohen, Marianne ve oğlu 1950’lerin sonunda Hydra adasında… (Fotoğraf: hafifmuzik.org)
Gazeteci Mehmet Tez, hafifmuzik.org’da ikilinin hikayesine şu sözlerle başlamıştı: “Adı Marianne Ihlen. O zamanki adı Marianne Jensen. Kocası Norveçli yazar Axel Jensen’den alıyor adını. Axel ve Marianne 1950’lerin sonunda bir şekilde Yunanistan’a gidiyorlar. Yer Hydra adası. Burası o zaman sanatçıların takılmaya geldiği, öğlen bir, akşam bir saat elektriği olan, insanların gece gaz lambasının aydınlattığı mekanlarda yiyip içip sohbet ettiği, şiirler yazıp şarkılar bestelediği bir ortam.”
Marianne’in anlattığına göre, çiftin birer temiz tişörtü ve basit yemekler yiyecek kadar paraları vardı, ancak son derece mutlulardı.

Fotoğraflar: Reuters
Axel ve Marianne’in 1958 yılındaki evliliklerinden bir de çocukları vardı.
Hikaye şöyle devam etti: “Ancak işler pek de harika gitmiyor. Axel yayıncısıyla görüşmek için Norveç’e gidip gelmelere başlıyor. Ve ortaya çıkıyor ki meğer sadece yayıncısını görmüyormuş Axel. O noktada Marianne adada kendi gibi sarışın çocuğuyla yaşayan, herkesin hikayesini kulaktan kulağa anlattığı bir efsane oluyor. Yunan adasındaki Norveçli kadın. 23 yaşında o sırada. Adaya gelen Leonard Cohen’in ilgisini çekmesi de uzun sürmüyor tabii.”
Marianne ise Leonard’ı ilk gördüğü anı şu sözlerle anlatıyor: “Bakkaldan süt alıyordum. Kapıda biri belirdi. Kolları sıvanmış bir gömlek ve beyaz spor ayakkabıları giymişti. Güneş arkasından geldiği için yüzünü göremiyordum. Bana ‘Dışarı gelip bizimle oturmak istemez misin?’ dedi. Etkilenmiştim…”
Bir süre sonra sevgili oluyor ikili. Norveç’e dönmek istemesi üzerine Marianne’i Cohen götürüyor arabayla. Ve Montreal’e döndükten sonra dayanamayıp arıyor: “Burada bir evim var, şimdi tek ihtiyacım hayatımın kadını ve oğlu.”
Marianne çantaya iki tişört bir gömlek atıyor, çocuğunu da alıp gidiyor ve ikili 10 yıl boyunca birlikte yaşıyor.
Cohen’in unutulmaz eseri ‘So Long, Marianne’:
Cohen’in geçtiğimiz temmuz ayında Marianne’e yazdığı mektup, 5Harfliler çevirisiyle şöyle: “İşte Marianne, artık o kadar yaşlandık ki bedenlerimizin havlu attığı saat geldi çattı ve sanırım çok geçmeden senin peşinden ben de geleceğim. Emin ol, o kadar yakınındayım ki arkana şöyle bir uzansan elin elime değer. Bil ki senin hep güzelliğini ve aklını sevdim fakat artık bundan bahsetmeme gerek yok, bu konuda bilinecek ne varsa biliyorsun. Şu an sana sadece iyi yolculuklar dilemek istiyorum. Elveda eski dost. Sonsuz sevgiyle. Yolun sonunda görüşürüz.”
Ancak Cohen yanıtını, mektubu okuduktan iki gün sonra hayatını kaybeden Marianne’in arkadaşından alıyor: “Sevgili Leonard, Marianne dün uykusunda bu hayattan usulca ayrıldı. Tamamen huzur içinde, etrafında yakın arkadaşlarıyla. Mektubunu aldığında bilinci açıktı, konuşabiliyor, gülebiliyordu. Okuduğumuzda gülümsedi, sadece onun gülümseyebileceği bir şekilde. Sen ‘Hemen arkandayım, uzanabileceğin mesafedeyim’ derken elini kaldırdı. Durumdan haberdar olman Marianne’e derin bir huzur verdi, iyi yolculuklar temennin de ekstra kuvvet. Son saatinde elini tuttum ve ‘Bird on the Wire’ı mırıldandım, çok hafif nefes alıp veriyordu. Odadan ayrıldığımızda ruhu pencereden uçuverdi yeni serüvenlere. Başını öptük ve ona senin ölümsüz sözlerini fısıldadık.
Hoşçakal Marianne…”
https://www.youtube.com/watch?v=BmPUu-rMpWA