Diyelim ki bağımsız bir haber sitesi kurdunuz, reklam gelirleriyle ayakta kalmayı planlıyorsunuz, en büyük rakipleriniz Google ve Facebook. Burada mücadele edemediğiniz için ve maalesef Türkiye’de reklam verenler gerek umursamadıklarından gerekse siyasi/ekonomik baskılardan sizi desteklemediği için tek çareniz Google’ın reklam hizmeti Google Ads. Takip ettiğiniz haber sitelerinde gördüğümüz, tuhaf bulduğumuz reklamlar Google’dan geliyor ve o sitelerin en önemli gelir kaynağı. Gelir artışını sağlayan tek şey de tıklanma. “Bakın içinden ne çıktı”, “Öyle bir cevap verdi ki…” gibi eleştirdiğimiz haber başlıklarının gerekçesi sadece editörün artık kıvrak bile sayılmayacak taktiği değil, altında yatan ciddi bir ekonomik gerekçe var.
Facebook ve Twitter, haber dağıtımında çok önemli paya sahip. Kaçımız her gün tek tek haber sitelerine girip neler olduğuna bakıyoruz? İlk yaptığımız Facebook ve Twitter’ı açmak ve güvendiğimiz kullanıcıların paylaştığı ya da başlıkları ilginç gelen haberlere sosyal medya aracılığıyla ulaşmak.
Etrafta sosyal medya kullanımlarımızı inceleyerek ciğerimizi bildiğini iddia eden pek çok ajans var. “Bir ürüne ya da hizmete para ödemiyorsanız demek ki ürün sizsiniz” çıkarımı doğru ama eksik. Christan Fuchs’ün deyimiyle bazı durumlarda para ödüyoruz, bedavaya ürettiğimiz içerikle sömürülüyoruz ve bunlarla birlikte bir ürüne dönüşüyoruz.