Yeni hükümet, ekonomi yönetiminde değişiklik yapmamış olmasından ötürü kimi çevrelerde “istikrar hükümeti” olarak selamlandı.
Oysa, Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümeti kurmadan önce kendi “misyonu”nu 9 maddede açıkladığı bir “restorasyon dönemi” olarak ifade etmişti ki, “restorasyon” mevcut olanda değişikliğe gidilmesi gereğini ifade eder. Bu nedenle, “restorasyon” amaçlı bir hükümetin, “istikrar hükümeti” ile pek bağdaşmaması icap eder.
Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı ve AB ile ilişkilerden sorumlu iki bakanlığa Avrupa nezdinde iyi karşılanması beklenecek iki ismin oturtulması da, Türkiye’nin Ortadoğu’nun “istikrarsızlık denizi”nde “boğulmuş” görüntüsü veren Türk dış politikasının yüzünün tekrar Batı’ya çevrilmesi izlenimini de yol açıyor.
“Yeni Türkiye”nin “yeni eliti”nin zihnindeki “restorasyon”un rotayı Batı’ya çevirmek olmadığı bir sır değil.
Kemalizm’in başarısı, kim ne derse desin, bir yüzyıla yakın, 80 yıl kadar sürdü. “Yeşil Kemalizm”in daha ilk günlerindeyiz.
Ömrünün ne kadar süreceğini görecek kadar ömrümüz olacak.